Examples of using "Domem" in a sentence and their turkish translations:
Ev hasreti çekiyorum.
- Boston'u evim olarak görüyorum.
- Boston'u evim belledim.
- Boston'u memleket belledim.
Evinin arkasındaki bataklıkta
- Bahçe, evin önündedir.
- Bahçe evin önünde.
- Evin önünde bir bahçe var.
Evimin arkasında bir kilise var.
Sık sık dışarıda yer misin?
Evimin karşısında bir kitapçı var.
Tom evin arkasında park etmeyi tercih ediyor.
Bizim evimiz senin evindir.
Onun evinin önünde buluşacağız.
Benim evim senin evindir.
Beni evin önünde bekle.
Kız evin önünde oyalandı.
Evimin önünde bir postane var.
ve devasa deniz kayalıklarının,
...gerçekten de çok tuhaf gece yaratıklarının yaşam alanı.
...bunlar hâlâ ortalıkta geziniyor.
Bu dünya benim evim değildir.
Evin önünde bir arabanın durduğunu duydum.
Kilise benim evimle seninki arasındadır.
Açık havada egzersiz yapın.
Tom'un arabası Mary'nin evinin önünde park edilmiş.
Her gün benim evin önünden geçtiğini görüyorum.
Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.
Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.
Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.