Examples of using "Powinniście" in a sentence and their turkish translations:
Orada park edemezsin.
Boston'a taşınmalısın.
Siz burada, sahnede olmalısınız ve biz size alkış tutmalıyız.
Bunu okumalısın.
Onu kızdırmamalısın.
Sen durmalıydın.
Şu an okulda olman gerekmiyor mu?
Daha fazla sebze yemen gerekir.
Onu yapmayı sevmediğini Tom'a söylemek zorundasın.