Examples of using "Woli" in a sentence and their turkish translations:
O, sessizliği tercih eder.
Erkek kardeşim rüzgar sörfünü tercih eder.
O iyi niyetlerle dolu.
Kendi kendine konuşmaktansa başkalarını dinlemeyi tercih eder.
Tom evin arkasında park etmeyi tercih ediyor.
- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.
Tom'un irade gücü yok.
Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.
Tom Fransızca konuşmayı tercih eder.
O, futbolu beyzbola tercih eder.
Hangisini tercih edersin, pirinç pilavı mı yoksa ekmek mi?
- Sen beyaz şarabı mı kırmızı şarabı mı tercih edersin?
- Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?
Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
Bu ufak çekirge faresi, akrepten uzak dursa iyi eder.
Onunla kendi isteğiyle evlenmedi.
Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.
Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.
Sanırım birçok genç rock müzik dinlemeyi tercih ediyor.
İstemediğim bir şeyi yapmam için bana baskı yapılmayacak.