Examples of using "Pan" in a sentence and their turkish translations:
Çalışıyor musunuz?
Adam zarif.
Kayıp mı oldunuz?
Nerede yaşıyorsunuz?
Önceden sipariş verdin mi?
Bay Smith geldi.
- Neyin peşindesin sen?
- Derdin ne?
Bira içer misiniz?
Bir kurşun kalemin var mı?
Şarkı söylemeyi sever misiniz?
İşinizden ayrılırsan, ne yaparsın?
Ne içmeyi arzu edersiniz?
İngilizce konuşur musunuz?
Ne kadar paranız var?
İyi hissediyor musunuz?
Ne kadar kalacaksın?
Nerede kalıyorsun?
O zaman ne yapıyordunuz?
Çok arkadaşın var mı?
Bir köpeğin var mı?
Telefonunuz var mı?
Meyve satıyor musun?
Yağmuru sever misin?
Sen bir doktor değilsin.
Zengin olmak ister misiniz?
Bir adresin var mı?
Hiç ufo gördünüz mü?
Adam, bir bankın önünde oturuyor.
Çok fazla çalışıyorsun.
Yaşlı değilsin
Pirincin var mı?
Aradığınız için teşekkür ederim.
Müzikle ilgileniyor musun?
İngilizce konuşur musun?
Siz cidden hastasınız.
Bay Bush kimdir?
İsveççe konuşur musun?
Sen, ne zaman onu tanımaya geldin?
Çok zamanın var mı?
Kaç tane bıçağa ihtiyacın var?
İstekleriniz nedir?
bir banka soymak
Bildirecek bir şeyiniz var mı?
Ne okuyorsunuz?
Sağlık sigortanız var mı?
Bay Miller adında biri sizi görmek istiyor.
Bay Brown onun babasıdır.
Bay Brown öğretmen mi?
Bay Brown'ın dört çocuğu var.
Bay Ford bu araziye sahiptir.
Ne tür şarap tavsiye edersiniz?
Uzun zamandır onu tanıyor musun?
Onu özel ulak yapabilir misiniz?
Aç mısın?
Siparişi bitirdin mi?
Dün gece yorgun muydun?
- Fransızca konuşur musun?
- Fransızca konuşur musunuz?
Senin ateşin yok.
Üstüne biber ister misiniz?
Bay Crouch, ne yapıyorsunuz?
Yağ seviyesini kontrol etmeyi düşündünüz mü?
Benim öğretmenim Bay Haddaddır.
O odayı bayan Smith temizler.
Almanca konuşur musunuz?
Ne kadar zamandır hastaydın?
Lütfen bunu tartar mısınız?
Lütfen burayı imzalar mısınız?
Bana güvenmeliydiniz.
Çay ya da kahve ister misiniz?
- Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsunuz?
- Nerede yaşarsın?
- Nerede yaşarsınız?
İngilizceyi akıcı olarak konuşuyor musun?
Ne yapıyordun?
Bay Jordan biraz şaşırmıştı.
Biraz daha çay ister misin?
Londra'dan ne zaman geri döndün?
Hokkaidolusun, değil mi?
Neyin var?
Okuyacak bir şeyin var mı?
Sanırım haklısın.
Bugün nasıl hissediyorsun?
Burada sizi görmek isteyen bir beyefendi var.
Japonca konuşur musunuz?
Affedersiniz. Adınız nedir?
Öğleden sonra ne yapıyorsun?
Onların kim olduklarını biliyor musunuz?
Bayan Lee büyük bir konuşmacı.
O kişiyi tanıyor musun?
Sen bana karşı çok fazla naziksin.
Odayı kaç gecelik istiyorsun?