Examples of using "Rzucić" in a sentence and their turkish translations:
Sigarayı bırakmakmalısın.
Sigarayı bırakmak zordur.
Sigarayı içmeyi bırakmak kolay değil.
Ve o düzensiz hamle yerine...
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
Ne zaman sigarayı bırakacaksın?
İşini bırakmayı ciddi olarak düşünüyor musun?
Doktor bana sigaradan vazgeçmemi söyledi.
Bir göz atmak ister misiniz?
Göz atmama izin ver.
İşini bırakmak istediğinden emin misin?
Tom işini bırakmak zorunda kalabilir.
Tom'a içmeyi bıraktıran kişi benim.
İşinizden ayrılırsan, ne yaparsın?
Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur.
Vaktin olduğunda bir bakarsan minnettar olurum.
Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.