Examples of using "śpiewać" in a sentence and their turkish translations:
Şarkı söylemeyi sever misin?
O, şarkı söylemeye başladı.
Şarkı söylemeye başlayın.
Şarkıya eşlik et.
Şarkı söyleyeceğim.
Lütfen şarkı söyle.
Şarkı söylemeyi bırak.
Tom şarkı söyleyebiliyor mu?
Şarkı söylemeyi sever misin?
Çocuklar şarkı söylemeyi sever.
- O şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.
Tom şarkı söylemeyi sever.
Şarkı söyleyemem.
Onlar şarkı söylemeyi sever.
Şarkı söyleyecek misin?
Şarkı söylemeyi sever misiniz?
- Tom şarkı söylemeyi seviyor.
- Tom şarkı söylemeyi sever.
Herkes şarkı söylemek istedi.
Adam ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.
Her kuş ötemez.
- O Japonca şarkı söyleyebilir.
- O, nasıl Japonca şarkı söyleneceğini bilir.
Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem.
Her zaman sahnede şarkı söylemek istedim.
Aniden, annem şarkı söylemeye başladı.
Jane bazı Japonca şarkılar söyleyebilir.
Keşke Tom kadar iyi şarkı söyleyebilsem.
Niçin onların söyleyebildiği gibi söyleyemiyorum?
Şarkı söylemek istemiyorsan söylemek zorunda değilsin.
Keşke Lady Gaga kadar iyi şarkı söyleyebilsem.
Bu kadar iyi şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum.
Burada şarkı söyleyecek misin?
Tom Mary'nin o kadar iyi şarkı söyleyebildiğini bilmiyordu.
Keşke Tom kadar iyi şarkı söyleyebilsem.
Keşke Tom kadar iyi şarkı söyleyebilsem.