Examples of using "Ostatecznie" in a sentence and their turkish translations:
Tom sonuçta gitmedi.
Zavallı adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,
Tom nihayet üç yıl sonra bana gerçeği anlattı.
Sonunda başarısız oldum.
Siyasi eylemlerin hukukun üstüne çıktığı söylendiğinde insanlar alınıyor.
Sonuçta hiçbir şey olmadı.