Examples of using "Człowiek" in a sentence and their turkish translations:
İnsan alışkanlığın bir kölesidir.
Adam ölüyordu.
O, iyi biridir.
Bir adam çalışmak zorundadır.
Adam ekmek yiyordu.
O kişi öldü.
teknolojideki en hızlı devrimi gerçekleştiriyorlar.
Tommy sevimli bir adam.
O büyük yeteneği olan bir adamdır.
Şu adam bir kanun kaçağı.
O, iktidara aç.
Bu adam ölü.
Bu adam bir kanun kaçağı.
Tom iyi bir adam.
Bu adamın bir atı vardır.
Buradaki adam bir dalgıç.
Hasta adam sürekli dikkat gerektiriyordu.
O güvenilir birisi.
İnsanoğlu ne zaman aletler kullanmaya başladı.
İnsanlar hava olmadan yaşayamaz.
Yaşlı adam bir bankta oturuyordu.
Kapıda tuhaf bir adam var.
İnsan yalnız ekmekle yaşamaz.
Bu mümkün, insan bunu yapabilir.
İnsanlar Mars'ta yaşayamaz.
Bir gazete okuyan adam onun babası.
Yaşlı adam para için bana yalvardı.
Zavallı adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
Adam ölümün eşiğindeydi.
Bir yabancı benimle konuştu.
Uzun zaman önce, genç bir adam vardı.
Bu adam hayatta.
Tom dürüst bir insan, bu yüzden onu seviyorum.
Bu iyi tanıdığım adamdır.
İnsan, doğaya göre sosyal bir hayvandır.
İspanya'da doğan bir kişi İspanyoldur.
Bir robot bir insanın yapabileceğinden daha çok iş yapabilir.
Yaşlı adam bir şey söyledi.
Orada oturan adam ünlü bir şarkıcıdır.
Akıllı bir adam hatalarından yararlanır.
Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi.
Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.
Sadece onu görmek beni gerdi.
İnsan konuşabilen tek hayvan.
Yerdeki adamın sırtında bir bıçağı vardı.
Hapiste olmak büyük bir yalnızlık çekmek demekti. Hayatta kalmak için
Patronumuzla konuşan adam Hiroshi'dir.
Ölen adam bir şey söylemeye gayret etti ama söyleyemedi.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
Adam İngilizceyi Alman aksanı ile konuşur.
Bu genç adam ülkesi hakkında çok az şey biliyor.
İnsan sosyal yaşamı olmadan yaşayabilir mi?
- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.
Dün orada gördüğün adam Bay Brown idi.
Bir maratonu 2 saatin altında koşan ilk insan.
Parkta gördüğümüz adam Bay Hill'di.
Dün tanıştığım adam hiç Fransızca bilmiyordu.
Tom kapının yanında duran adamın kim olduğunu merak ediyordu.
Berber erkeklerin saçını tıraş eden ve kesen bir adamdır.
Hava yoksa insan on dakika bile yaşayamaz.
Sanırım diğer adamın kim olduğunu biliyorum.
Dün ofisimde gördüğün adam Belçikalıdır.
İnsan kendi kalbinden başka her şeyi kontrol eder.
İnsanla bire birde kalırsa, insanın hiç şansı yok.
Bir arkadaşının seni görünce sevinip el sallaması, selam vermesi gibi.
Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.
Odada bir adam var.
Adamın söylediklerini anlayamıyorum.
Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
Tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam bana annemi gençken tanıdığını söyledi.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
Şu adam sana bakıyor.
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.