Examples of using "Mieszkających" in a sentence and their turkish translations:
Ormanda yaşayan bir fil ailesi.
Tabii ki de yalnız yaşayıp da yalnız olmayan bir çok insan var.
Tom'un Boston'da yaşayan bir sürü arkadaşları var.
kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.
Patty Kanada'da arkadaşlarına yazmayı bitirdi.
Boston'da yaşayan birkaç arkadaşım var.