Examples of using "Tożsamości" in a sentence and their turkish translations:
çatışması yaşıyorum:
Kendi ulusal kimliğimizin parçası olarak gördüğümüz pek çok şey
dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri
ve kendilerini karşı görüşün rakibi olarak tanımlarlar.
İran körfezi, İran halkındaki tarihsel kimliğin bir parçasıdır.
kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.
sahte kimlikler altında veya kimlikler olmadan yaşayamayız.
Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik