Examples of using "Pełni" in a sentence and their turkish translations:
Kırık bir tahtadan yontulduk,
Dolunayın dönmesiyle...
Ay ışığında ışıyorlar.
John bugün görevde.
Tamamen katılıyorum.
Durumun oldukça farkındayım.
Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
Gerçeğin tamamıyla farkındayım.
- Bu araba tamamen dolu.
- Bu araba tamamen yüklü.
İşiniz tamamen tatmin edici değil.
Çoğu zaman dolunaya denk gelecek şekilde ürerler.
Tom tamamen problemin farkında.
Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.
Dolunay ve dolunaya yakın gecelerde en çok şansa sahip.
Parlak dolunayın altında... ...ailesinden normalden fazla uzaklaşıyor.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''
Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.
Japon kültürünü tam olarak anlamak için dil öğrenmelisin.
Annem ebeveynliğe tamamen hazır olmak için yapabileceğimiz bir şey olmadığını söyledi.
Açlar ve tamamen annelerine bağımlılar. Anneyi yoğun bir gece bekliyor.
Ama zifiri karanlık değil. Dolunayın ışığı Güneş'inkinden 400.000 kat daha sönüktür.
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.