Examples of using "Johna" in a sentence and their turkish translations:
O John'un elması.
John'un gerekçesi şuydu:
- John'u kaptan olarak seçtik.
- Biz kaptan olarak John'u seçtik.
- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.
Tom John'un oda arkadaşı oldu.
Tom John'un midesine yumruk attı.
O cesareti için John'a hayrandır.
- Ben 1976 yılından beri John'u tanırım.
- 1976'dan beri John'u tanıyorum.
Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
Erkek kardeşim ve ben havaalanında John'u uğurlamak için gittik.
Tom ve Mary, John'un cenazesindeydiler.
Tom ve Mary, John'a çok kızgınlar.
Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.
Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.
Londra'dayken Mary ve John'a rastladım.
Tom John ve Mary'nin düğününe geldi.
Tom Mary'nin neden John'da nefret ettiğini her zaman merak etti.
Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.
Tom Mary'ye ocak ayında John'u gördüğünü söyledi.
Tom Mary ve John'u görür görmez ağlamayı durdurdu.
Tom Mary'nin sabahleyin John'u aramasını hatırlatmasını istedi.
Görünüşe bakılırsa, Tom, Mary ve John'un düğününe gitmek istemiyordu.
Tom Mary ve John'un öpüştüğünü gördüğünde biraz şaşırmıştı.
John'un annesi çok genç görünüyor, bu yüzden o sık sık onun ablasıyla karıştırır.