Examples of using "Pracy" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir iş arıyor.
Onlar iş arıyorlardı.
O bir iş arıyor.
Ben işsizim.
İşe geri git.
Bir işim yok.
O, çalışırken şarkı söyledi.
Bu işe ihtiyacım var.
Tom'un işe ihtiyacı vardı.
Tom'un işe ihtiyacı var.
sıkı çalışmak ve bir şeyde iyi olmak.
Tom iş arıyor.
Tom iş arıyor.
iş arkadaşlarımız,
onu tasarlarken takındığım tavırdır.
Onlar senin işinden memnunlar.
Onlar işteler.
Tom işe geri döndü.
- Onun çalışmasına gerek yok.
- Çalışmaya ihtiyacı yok.
İşten sonra seni alacağım.
O benim meslektaşım.
Ben otobüsle işe giderim.
İşe arabayla gidersin.
Biz metro ile işe gideriz.
Tom işini bıraktığına pişman oldu.
Ama onun bir işe ihtiyacı vardı.
O işsiz.
Hâlâ çalışıyorum.
Bir sürü ev ödevim var.
Boston'da bir iş arıyorum.
İş yarım yapıldı.
Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.
O iş yerinde bir kaza geçirdi.
İşten sonra bir parti var.
- İşten kaçta çıkıyorsun?
- İşten kaçta çıkıyorsunuz?
Annem iş başında.
Tanrım, işimden nefret ediyorum.
İşimi sevmiyorum.
İşten sonra onunla buluştum.
İşleri değiştirme hakkında düşünüyorum.
arasında güçlü bir bağ olduğunu ortaya koymaya çalışıyorlar,
Tatmin edici bir mesleğin sırrı budur.
İşe bisikletle giderim.
İşe gitmek zorundayım.
Yapacak çok daha fazla işimiz var.
Tom'un çok işi var.
Ne tür bir iş arıyorsunuz?
Dün görevden atıldım.
Başkalarının emeğiyle bile değil,
Dolayısıyla çalışmaya başladık.
Bob, çok çalışmaya alışkın.
Ev ödevimi yapmam için bana yardım etti.
Onunla çalışmaya dayanamam.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
Her zaman iş yerinizi düzenli tutun.
O, araba ile işe gider.
İş teklifini çok kibar şekilde reddetti.
O işe trenle gidiyor.
O, işe taksiyle gider.
Tom işi istemiyordu.
Tom'un çalışmasından etkilendim.
- Tom iş için araç kullanır.
- Tom işe arabayla gider.
Tom işten kovulacak.
Ben işsizim.
Babam işe arabayla gider.
İşinizden çok etkilendim.
Tom işinde iyidir.
- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emek olmadan yemek olmaz.
Ev ödevimde bana yardım eder misin?
Şimdi işe geri dönmek zorundayım.
Tom çalışmak için hazırdı.
Senin işte olman gerekmiyor mu?
Neden işte değilsin?
Tom'un çalışmaya işe geri dönmesi gerekiyor.
Ann bir iş bulmayı başaramaz.
O, işine odaklandı.
İşimden memnunum.
Tom işin çoğunu kendi başına yapar.
Tom çok fazla gönüllü iş yapar.
O bisikletle işe gidiyor.
Tom ne tür bir iş yapar?
Ben çalışmak için her zaman kravat takarım.
İşten sonra bir şey içmek için dışarı çıkalım.
Yeni işimi beğenmiyorum.
- Anne ve babamın her ikisi de işe gittiler.
- Hem annem hem de babam işe gittiler.
matematiğe olan merak teşvik edici olacak
Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
tüm yapay zekâ uygulamasına dâhil edelim.
Central Park çalıştığım yere yakındır.
Bu iş için en iyi adamsın.