Examples of using "Znieść" in a sentence and their turkish translations:
Ölüm cezasını yürürlükten kaldırmalıyız.
Gürültüye katlanamıyorum.
- Ölüm cezasını iptal etmeliyiz.
- Ölüm cezasını kaldırmalıyız
- Ona katlanamıyorum.
- Ona tahammül edemiyorum.
Onun kabalığına dayanamam.
Acıya güçlükle katlandım.
Ben bu acıya artık dayanamıyorum.
- Ben onun küstahlığına dayanamam.
- Onun küstahlığına tahammül edemem.
Artık acıya katlanamıyorum.
O gürültüye katlanamam.
Buna daha fazla katlanamam.
Artık sana katlanamam.
Buna daha fazla katlanamam.
Hayvanların kızdırıldığını görmeye dayanamıyorum.
Tom ağrıya daha fazla dayanamadı.
Onun ağlamasını görmeye tahammül edemem.
Artık sızlanmanı çekemem!
Soğuğa dayanamıyorum.
Yazı severim ancak sıcağa katlanamam.
Tom Mary'nin dikkatsizliğine daha fazla dayanamaz.
Uzun süre bekletilmeye tahammül edemedi.
Ben bu hakaretlere dayanamam.
Tom Mary ile aynı odada olmaya katlanamadı.
İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.
Tom her şeyin üstesinden gelebilir.