Translation of "Egzamin" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Egzamin" in a sentence and their turkish translations:

- Jak ci poszedł egzamin?
- Jak egzamin?

Sınav nasıl geçti?

Zdał egzamin.

O sınavı geçti.

Oblał egzamin.

O, sınavda başarısız oldu.

Mamy jutro egzamin.

- Yarın bir testimiz var.
- Bizim yarın bir testimiz var.

Tom zdał egzamin.

Tom sınavı geçti.

Mam jutro egzamin.

Yarın bir sınavım var.

Mieliśmy egzamin ustny.

Bizim sözlü sınavımız vardı.

Muszę zdać egzamin.

Ben bir sınava girmek zorundayım.

Ledwie zdał ten egzamin.

O sınavı zorla geçti.

Tanaka chyba zdał egzamin.

Bay Tanaka sınavı geçti gibi görünüyor.

Tanaka chyba zdawał egzamin.

Bay Tanaka sınavını yapmış gibi görünüyor.

Tom prawdopodobnie zda egzamin.

Tom muhtemelen testi geçecektir.

- Egzamin z chemii to była pestka.
- Egzamin z chemii to była łatwizna.

Kimya sınavı çok kolaydı.

Oczekiwane jest, że zdasz egzamin.

Sınavı geçmen bekleniyor.

On zda zbliżający się egzamin.

Yaklaşan sınavı geçecek.

Dziś mieliśmy egzamin z matematyki.

Bugün matematikten sınav olduk.

Musimy się uczyć na egzamin.

Sınavımız için ders çalışmak zorundayız.

Tamci studenci oboje oblali egzamin.

Şu öğrencilerin her ikisi testi geçmedi.

Tanaka chyba zdał ten egzamin.

Tanaka sınavını geçmiş gibi görünüyor.

Ostatni egzamin był bardzo trudny.

Son sınav çok zordu.

Co zrobisz, jeśli oblejesz egzamin?

Sınavdan başarısız olursan ne yapacaksın?

Oblał egzamin z braku przygotowania.

Hazırlık eksikliği yüzünden sınavda başarısız oldu.

Miała szczęście, że zdała ten egzamin.

Sınavı geçmek için şanslıydı.

Oblałem egzamin, ponieważ się nie uczyłem.

Çalışmadığım için sınavda başarısız oldum.

Jest pewny, że zda kolejny egzamin.

O, bir sonraki sınavı geçeceğinden emin.

Tom jest pewien, że zda egzamin.

Tom sınavı geçeceğinden emin.

Doszły do nas wieści, że zdałeś egzamin.

Sınavı geçtiğin haberini duyduk.

Bardzo się cieszę, że zdał pan egzamin.

Sınavı geçtiğine memnun oldum.

Tom ma nadzieję, że Mary zda egzamin.

Tom Mary'nin sınavı geçeceğini umuyor.

Mało prawdopodobne, bym zdał egzamin na prawo jazdy.

Sürücü sınavını geçebileceğimin mümkün olmadığını düşünüyorum.

Gotowi czy nie, egzamin zaczyna się za 10 minut.

- Hazır olsan da ya da olmasan da, sınav on dakika içinde başlar.
- Hazır olsanda olmasanda sınav on dakika içinde başlar.

Uczniowie piszący egzamin największy problem mieli z pytaniem czternastym.

Sınava giren öğrencilerin en büyük engeli on dördüncü sorundu.