Translation of "Chyba" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Chyba" in a sentence and their turkish translations:

- Chyba oszaleję.
- Chyba tracę zmysły.

Sanırım çıldırıyorum.

Chyba nie.

Belki de almazsınız.

Chyba żartujesz!

Şaka yapıyor olmalısın!

Chyba tak.

Sanırım öyle.

Chyba żartujesz?

Dalga geçiyorsun!

Chyba żartujesz.

Şaka yapıyor olmalısın.

Chyba przebiły rękawicę.

Sanırım deriden içeri girdi.

Chyba się zgubiłem.

Sanırım kayboldum.

Chyba się zesram.

Sanırım kendime sıçacağım.

Chyba mnie poniosło.

Sanırım ben sadece kendimden geçtim.

To chyba twoje.

Sanırım bu senin.

Chyba zgubiliśmy Toma.

Sanırım Tom'u kaybettik.

Chyba mamy problem.

Sanırım bir sorunumuz var.

Chyba ją straciliśmy.

Onu kaybettik gibi geliyor.

Chyba cię pocałuję!

Seni öpeceğim.

Chyba potrzebujesz pomocy.

Sanırım biraz yardıma ihtiyacın olacak.

Chyba tracę zmysły.

Aklımı kaybettiğimi düşünüyorum.

- Tom chyba poszedł do domu.
- Chyba Tom poszedł do domu.

Sanırım Tom eve gitti.

To chyba dobry wybór.

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

Lecz chyba mniej pożądaną,

Ama bence biri,

Chyba spróbuję przejść tędy.

Sanırım buradan bu şekilde inmeyi deneyeceğim.

To chyba nie pomogło.

Pek faydası olmadı.

Chyba zgubiłem swój bilet.

Sanırım biletimi kaybettim.

Chyba jestem za stary.

Çok yaşlı olabilirim.

Chyba mam zły numer.

Yanlış numara çevirdim gibi görünüyor.

Chyba troszkę się przeziębiłem.

Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.

Chyba o tym zapomniał.

O, muhtemelen onu unuttu.

On się chyba myli.

O, hatalı görünüyor.

Chyba znalazłem coś Twojego.

Sanırım seninki ile ilgili bir şey buldum.

On chyba nie przyjedzie.

O, muhtemelen gelmeyecek.

Mecz będzie chyba odwołany.

Oyun muhtemelen iptal edilecek.

Masz chyba wiele pytań.

Sanırım birçok sorunuz var.

Ktoś nas chyba śledzi.

Bence izleniyoruz.

Chyba o tym zapomniałeś.

Muhtemelen onun hakkında unuttun.

Chyba mnie gorączka bierze.

Sanırım hasta oluyorum.

To był chyba Tom.

O muhtemelen Tom'du.

Chyba kupię nowy samochód.

Sanırım yeni bir araba satın alacağım.

Tak, ona chyba wróci.

Evet, o muhtemelen eve gelecek.

Tanaka chyba zdał egzamin.

Bay Tanaka sınavı geçti gibi görünüyor.

Dziś chyba zarwę nockę.

Bu gece bütün gece ayakta olacağım gibi görünüyor.

Chyba mogę spytać Toma.

Sanırım Tom'a sorabilirim.

Chyba nie mam wyboru.

Sanırım bir seçeneğim yok.

Tanaka chyba zdawał egzamin.

Bay Tanaka sınavını yapmış gibi görünüyor.

To już chyba nieważne.

Sanırım artık o önemli değildir.

Chyba lepiej chodźmy sobie.

Gitsek iyi olur gibi görünüyor.

Chyba trochę się spóźnimy.

Biraz geç kalacağız gibi görünüyor.

Chyba warto spróbować, prawda?

Denemeye değer, doğrumu?

- Chyba zima nas już nie opuści.
- Chyba zima zawitała na dobre.

Kış burada kalmak gibi görünüyor.

Tam chyba jest kopalnia. Sprawdźmy.

Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.

To chyba stary szyb kopalniany.

Eski bir maden kuyusuna benziyor.

Chyba przebiły rękawicę. Odstraszmy go.

Sanırım deriden içeri girdi. Yılanı uzaklaştıralım.

Chyba przebiły rękawicę. Odstraszmy go.

Sanırım deriden içeri girdi. Yılanı uzaklaştıralım.

Chyba znalazłem tam tego ptasznika.

Sanırım tarantulayı bulduk.

chyba że w celu defekacji.

dışlamak için hariç,

chyba że samica ma ruję.

çiftleşme dönemindeki dişiler hariç.

To chyba jedna z barier.

belki de bir engel.

Chyba wyskoczyli gdzieś za miasto.

Şehirden kaçmış olmalılar.

Nie zdążysz, chyba że pobiegniesz.

Koşmazsan zamanında varamazsın.

Chyba każdy się czuje niezręcznie.

Herkes rahatsız görünüyor.

Chyba mam coś, czego chcesz.

Sanırım istediğin bir şeye sahibim.

Chyba wiem, gdzie jest Tom.

Sanırım Tom'un nerede olduğunu bilebilirim.

Chyba cię tam nie było.

Sanırım orada değildin.

Chyba jestem w sporych tarapatach.

Sanırım başım büyük belada.

Chyba jestem w tobie zakochany.

Sanırım sana âşığım.

Chyba lepiej zacznijmy od nowa.

Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.

Tanaka chyba zdał ten egzamin.

Tanaka sınavını geçmiş gibi görünüyor.

Ona chyba ma mnóstwo przyjaciół.

O, birçok arkadaşı var gibi görünüyor.

Wszystkie chyba mają tę funkcję.

Bu herkesin sahip olduğu bir yetenek gibi görünüyor.

Tom chyba jest zainteresowany Marią.

Tom Mary ile ilgileniyor gibi görünüyor.

Ken złapał chyba solidne przeziębienie.

Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.

Chyba kończą się nam pieniądze.

Paramız tükeniyor gibi görünüyor.

Chyba kończy się nam woda.

Suyumuz bitiyor gibi görünüyor.

Sprzątanie tutaj to chyba mordęga.

Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.

Chyba jutro będę zupełnie łysy.

Sanırım yarın tamamen kel olacağım.

Ten ptak to chyba wróbel.

O kuş muhtemelen bir serçedir.

- Chyba nie masz innego wyjścia jak sobie iść.
- Chyba nie masz wyjścia - musisz pójść.

Tek seçeneğin gitmek gibi görünüyor.

To chyba nie jest zły pomysł.

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

Jest połączeniem antylopy... chyba z kozą,

Bir antilop ve sanırım bir keçinin melezi gibi bir şey

Ta manierka chyba utrzyma mój ciężar.

Bu matara... Ağırlığımı taşıyor gibi.

Jest połączeniem antylopy... chyba z kozą,

Bir antilop ve sanırım bir keçinin melezi gibi bir şey,

Rzodkiew jest chyba droższa niż marchew.

Daikon havuçtan daha pahalı olabilir.

Chyba już gdzieś widziałem tę dziewczynę.

O kızı bir yerde görmüş olabilirim.

- Chyba tak.
- Tak mi się wydaje.

- Ben öyle düşünüyorum.
- Sanırım öyle.

Chyba zaraz kichnę. Daj mi chusteczkę.

Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.

Tom powinien chyba pójść do lekarza.

Tom muhtemelen doktora gitmeli.

Tom chyba sugeruje, że powinniśmy wyjść.

Sanırım Tom gitmemiz gerektiğini öneriyor.

Tom i Mary są chyba razem.

Tom ve Mary muhtemelen birlikteler.

Chyba lepiej, żebyśmy porozmawiali z Tomem.

Sanırım sen ve ben Tom'la konuşsak iyi olur.

To chyba nie jest ostatni pociąg?

Bu son tren değildir, değil mi?

Przepraszam, ale to chyba moje miejsce.

Affedersiniz. Onun benim koltuğum olduğuna inanıyorum.

Chyba muszę do domu, stara czeka.

Sanırım hanıma ev almalıyım.

Chyba wolę biały ryż od brązowego.

Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.

Chyba rozumiem, pod jaką jesteś presją.

Altıda olduğun baskıyı anladığımı düşünüyorum.

Chyba mam kłopot z moją żoną.

Sanırım karımla başım belada.