Examples of using "życiem" in a sentence and their turkish translations:
hayatımızla ödeyecektik.
Kasaba etkinlikle uğulduyordu.
Yaşamın tadını çıkar!
- Hayatımsın.
- Sen benim hayatımsın.
Yaşamın... ...ve ölümün...
Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı
Hiç kimse canlı kaçmadı.
Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.
Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
Gerçek hayatla ilgisi yok.
İş ve kişisel yaşam arasında bir dengeye nasıl ulaşabiliriz?
Alkol, senin yaşamını ele geçirdi.
Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.