Translation of "자외선" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "자외선" in a sentence and their turkish translations:

일반적인 손전등과 달리 자외선 조명이죠

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

자외선 전등을 비추면 형광색으로 보여요

Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.

자외선 전등을 이용해서 전갈을 사냥하자고요

UV ışığı kullanarak akrep avına çıkmak istiyorsunuz demek?

‎마치 환각 같은 자외선 방어막이죠

Rengârenk düşlerden fırlama bir kalkan gibi.

첫 번째는 자외선 전등을 이용하는 겁니다

İlki, basit bir UV ışığı kullanmak.

자외선 전등으로 전갈을 찾는 건 사실 아주 현명한 방법입니다

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

어떻게 생각하세요? 손전등과 투명한 병을 쓸까요? 아니면 자외선 전등을 쓸까요?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?