Translation of "아니면" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "아니면" in a sentence and their turkish translations:

‎지금이 아니면...

Ya şimdi...

아니면 건너갈까요?

Karşıya mı?

아니면 해방으로 느껴질까요?

Yoksa bir rahatlama mı hissettirir?

아니면... 제 보온병을

Ya da... Mataramı kullanabilir

아니면 제 착각인가요?

Yoksa ben mi hayal ettim?

아니면 일반적인 손전등을

Ya da normal bir el feneri kullanabilir

가상현실 아니면 증강현실?

"Sanal gerçeklik mi? Artırılmış gerçeklik mi?"

후천적일까요 아니면 선천적일까요?

Yetişme şekli midir, fıtrat mı?

아니면, 나쁜 하루를 보내실건가요?

yoksa kötü bir gün mü geçirmek istersiniz?

아니면 가치를 파괴하는 사람들일까요?

Değer yok edicileri mi?

아니면 애벌레를 좀 잡아

Ya da bu larvalardan biraz alıp

아니면 멈춰서 불을 피울까요?

Yoksa durup ateş mi yakayım?

아니면 공짜 SNS 계정이나

ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,

아니면 현관 전등 스위치는

Veya belki de girişteki ışık anahtarı

아니면 우선 물부터 보충할까요?

öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?

아니면 수술을 포기해야 하죠.

ya da hiç ameliyat olmamak.

너무 깊이 들어가지마세요, 아니면 놓칩니다.

çok derinlere girmeyin, yoksa onları kaybedersiniz.

더 많은 규제 아니면 제도일까요?

Daha fazla kural mı? Daha fazla sistem mi?

동적 이동, 아니면 정적 생존?

Dinamik hareket etmek mi, statik sağkalım mı?

절벽을 기어오를까요? 아니면 해안선을 따라갈까요?

Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?

아니면 위험을 감수하고... 그냥 뛰어내리죠!

Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.

아니면 저 산 바로 위쪽에

Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm

건강을 모 아니면 도의 문제로,

sağlığımızı ikili olarak görmeyi bırakmak,

아니면, 그냥 자연스러운 성장 과정인걸까요?

yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

예를 들어, 비트코인 아니면 이더리움?

"Bitcoin mi? Etheryum mu?"

아니면 방금 길에서 만난 사람을요.

ya da sokaktaki adama,

아니면 그저 그렇게 살아야하는 걸까요?

Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi?

아니면 미지의 것에 대한 공포일까요?

Yoksa bilinmeyenden korku mu?

아니면 넷플릭스를 볼 수 있어요.

ya da Netflix izleyebilirsin.

예술은 사치일까요? 아니면 필수불가결한 요소일까요?

Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?

여기서 물을 얻어볼까요? 아니면 금호선인장에서?

Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?

아니면 저쪽일까요? 협곡으로 통하는 왼쪽?

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

아니면 대양으로 흘러가는 길이 있을까요?

Küresel okyanusa ulaşmanın bir yolunu bulabilir?

단지 누구 생일이라서 아니면 크리스마스라서

Sırf birinin doğum günü veya sadece Noel diye

이것은 사실일까요 아니면 순전히 비유적인 의미일까요?

Gerçek mi yoksa tamamen mecazi mi?

아니면 로프를 타고 내려가서 길을 따라갈까요?

halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

나무를 오를까요? 아니면 자연에서 단서를 찾아볼까요?

Ağaca mı tırmanayım, çevrede ipucu mu arayayım?

아니면 애벌레를 좀 잡아 미끼로 삼아서

Ya da larvalardan biraz alıp onları yem olarak kullanır

아니면 로프 없이 건너가 맨몸으로 내려갈까요?

halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

필요한 것이라곤 휴대전화, 태블릿, 아니면 컴퓨터

Tek ihtiyacınız, telefon, tablet veya bilgisayar,

아니면 이런 나무에 올라가 볼 수도 있죠

Ya da bu ağaçlardan birine gidip

어떻게 할까요? 추론을 해볼까요? 아니면 체계적으로 추적할까요?

Peki, ne yapacağız? Spekülatif mi iz süreceğiz yoksa sistematik mi?

아니면 이 나무 뒤에서 자연물을 그대로 이용할까요?

Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

아니면 최고의 피난처를 만들 수도 있어요 이글루죠!

Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!

아니면 애벌레를 이용해서 얼어붙은 호수에서 낚시를 해볼까요?

yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?

아니면 머리를 철저히 멀리하고 꼬리를 잡는 방법입니다

Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.

케이블 구독 광고였던가 아니면 보석 보증인 광고였는지

Kablolu yayın üyeliği ya da kefalet bonosu reklamıydı,

아니면 그들은 위험에 직면하길 원하지 않을지도 모르겠는데요.

Belki de daha gelişmiş ve daha düşmanca bir komşuyla

아니면 모자란 물을 채워야 한다는 걸 인정하고

Yoksa az suyumuz kaldığını ve bunu doldurmam gerektiğini kabul edip

계획대로 잔해를 쫓아갈까요? 아니면 우선 물부터 보충할까요?

Enkaz planına mı bağlı kalacağız, öncelikle suyumuzu mu tazeleyeceğiz?

아니면 인공 나무라고 부르는 거대한 기계를 만들어

Havadaki karbondioksiti kazıyacak büyük makineler

아니면 제게 이렇게 말하면 "자넷, 재밌는 얘기해줄게."

Ya da biri ''Tavuk neden karşıdan karşıya geçmiş?"

아니면 그냥 이 자작나무의 껍질을 이용할 수도 있죠

Ya da bu huş ağacının kabuğunu kullanabilirim.

아니면 들어가지 말고 저 아래 숲까지 내려가 볼까요?

burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?

아니면 저 녹슨 고철 더미로 들어가 보는 겁니다

Ya da o paslı hurda yığınının içine gireceğiz.

잊지 마세요 시간이 흐르고 있습니다 아니면 덫을 놓을까요?

Ne yapacağız? Ultraviyole ışıkla mı avlanacağız? Yoksa bir tuzak mı yapacağız?

아니면 갑작스럽게 고유한 자세로 어떤 사람을 만날 때,

Ve aniden insanlara yakından tanıştığında,

지금 저는 생물학을 논하는 걸까요, 아니면 지질학을 논하는 걸까요?

Öyleyse biyoloji hakkında mı konuşuyorum yoksa jeoloji hakkında mı?

아니면 배낭에 나뭇잎과 나뭇가지를 꽂고 인간 특유의 형체를 숨기는 겁니다

Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.

손에 있는 걸 먹을까요? 아니면 좀 더 푸짐한 걸 노려볼까요?

Elimizde olanı mı yiyelim, yoksa daha doyurucu bir şey mi arayalım?

어떻게 할까요, 로프 하강? 아니면 저 경사면을 제동 활강으로 내려갈까요?

Ne diyorsunuz? Halatla mı inelim, karlı taraftan aşağı mı kayalım?

아니면 이 커다란 바위 밑 그늘에 들어가 볼 수도 있습니다

Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir

아니면 물이 있는 갱도로 갑시다 물이 있는 곳에는 생물이 있죠

Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.

자, 파헤칠까요? 아니면 돌아가서 물을 가져다 제 발로 나오게 할까요?

Kazalım mı? Yoksa geri dönüp biraz su alarak onu oradan çıkartmaya mı çalışayım?

어떻게 생각하세요? 손전등과 투명한 병을 쓸까요? 아니면 자외선 전등을 쓸까요?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?

아니면 테러 공격을 받은 적이 없는 도시라고 할 수도 있겠네요.

ya da terör saldırısı olmamış bir şehirden.

아니면 협곡으로 로프를 타고 내려가서 잔해를 향해 협곡을 누비며 가볼까요?

kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?

로프를 타고 곧장 내려갈까요? 아니면 로프 없이 건너가 맨몸으로 내려갈까요?

Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?

아니면 지구 대기 중의 염분, 분진, 먼지의 분포를 알 수도 있고

Ya da atmosferdeki tuzu, dumanı ve tozu

‎그 빛을 이용하여 ‎사냥하는 것인지 모릅니다 ‎아니면 ‎그저 즐기는 것인지도 모르죠

Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.

아니면 그냥 이 로프를 묶을 곳을 찾은 다음 타고 내려갈 수도 있죠

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

TV, 심지어 자동차까지 생산하는 곳이니까. 아니면, 가장 조회수가 가장 높은 유튜브 동영상이

ya da Tv ekranınızın ya da arabanızın bile ihtimalle üretildiği yer. Ya da belkide

저 밧줄을 타고 오르거나 아니면 이 동굴 입구에서 암벽을 타고 오를 수도 있죠

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

"왜 내가 좋은 날을 보내고 있지?", 아니면 "왜 나쁜 날을 보내고 있지?" 에 대한 대답이,

''Neden kötü bir gün geçiriyorum'' veya '' neden iyi bir gün geçiriyorum'' sorularına verdiğiniz yanıtlar