Examples of using "음식을" in a sentence and their turkish translations:
Dediğim gibi, yiyecek de götürün.
Örneğin, yemek.
besin yapmak için --"trof."
yiyeceği tanıyarak
Yemek yememizin iki sebebi vardır:
belki bu sefer sadece yiyecekten ibaret olmaz.
Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor
Hastane pijamaları yok, iğrenç yemekler yok
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.
herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...