Translation of "있는데" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "있는데" in a sentence and their turkish translations:

하루는 사무실에 있는데,

Bir gün ofiste otururken

분명히 해두고 싶은게 있는데,

Bir konuda açık olmak istiyorum.

아밀로이드반이 형성될 수 있는데,

amiloid plaklarının, yani Alzheimer hastalığının belirtisi olan

대기실에서 준비를 하고 있는데

Kuliste sıramın gelmesini beklerken

무례함에는 여러 행위가 있는데

Bir insanı küçük düşürüp onunla alay etmekten,

고혈압이나 우울증도 심해질 수 있는데

Bu yüksek tansiyona, ileri seviyede depresyona neden olabilir.

이런 걸 좋아하는 사람도 있는데

Bazıları için leziz olabilir.

사실 이것도 먹을 수 있는데

Bunu da yiyebilirsiniz

많은 것이 전전두엽과 관계 있는데

Gözlerimizin üzerinde yer alan

제가 이걸 하는 영상이 유튜브에 있는데,

YouTube'da bunu yaptığım bir videom var

예전에 한 CEO와 일한 적이 있는데

Bu CEO ile bir kez çalıştım

그리고 우리가 갖고있는 논리적 오류가 있는데

Hepimizin düştüğü bir mantık hatası var,

제 경험으로 동기부여 해줄 수 있는데

çünkü matematikte iyi olmanın

나무늘보의 털에는 수분을 끌어모으는 홈이 있는데

Tüyleri nemi çekiyor

그러니까 극자외선은 박테리아를 죽일 수 있는데

Yani uzak-UVC, bakterileri

위키피디아 기사가 알려주지 않은 것도 있는데

Vikipedi yazılarının bana söylemediği şey,

그전에 먼저 말씀드려야 할 것이 있는데

ama önce belirtmeliyim ki

여러분에게 기쁘고 자랑스럽게 말씀드릴 수 있는데

gelirimizin her yıl ikiye katlandığını, borcumuzun olmadığını,

전세계의 토양은 전례없는 속도로 악화되고 있는데

Dünya genelindeki ormanlarda,

음식을 먹는 덴 두 가지 이유 있는데

Yemek yememizin iki sebebi vardır:

이 가방 안에는 가지모양의 튜브가 잇대어 있는데,

Poşet içinde dallanan birtakım tüpler mevcut

저희 집 부엌에는 형광 분홍색 포스터가 있는데

Mutfağımızda, bize iyiyi kabul etmemizi hatırlatan

"즐겁게"라는 말이 어울리지 않을 수도 있는데

"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,

나뭇가지와 나뭇잎을 써서 제 형체를 숨길 수 있는데

Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.

물은 있는데 먹을 건 별로 없구나 이거라도 먹으렴

Burada su da var. Çok yiyecek yok ama sana bunu getirdim.

최근 출시된 팟 기기들은 니코틴 솔트를 함유하고 있는데

Yeni çıkan pod cihazlar nikotin tuzu içeriyor.

다 큰 딸이 하나 있는데 똑똑하고 행복하고 멋집니다.

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

물리학자들은 암흑물질이 무엇인지에 대해 많은 훌륭한 의견들을 가지고 있는데

Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var,

작은 입자들은 더 멀리 퍼져나가는 것을 볼 수 있는데

ve göreceksiniz ki biz ayrıca daha uzun mesafeli, daha küçüklerini üretiyoruz

그래서 운전을 해서 가고 있는데 "막다른 길"이라는 표지판을 봤어요.

Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”

지금 TED에 와 있는데 천 명 정도 아는 사람들 모여있어.

ES: İşte buradayım, yakın dostlarımdan yaklaşık 1000 tanesiyle TED'de

저에겐 한 명의 친구가 있는데, 그 친구는 자신의 딸이 태어났을 때

Bir arkadaşım vardı, kızı doğduğu zaman

물을 얻기가 훨씬 쉬울 겁니다 금호선인장은 가시와 작은 털로 뒤덮여 있는데

iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.