Examples of using "만듭니다" in a sentence and their turkish translations:
Bunu bir görselleştirme aracı olarak kullanıyoruz.
Tüm farkı özgürlük yaratıyor
herkesi tuhaflaştırır.
ama bir yandan da roket yapıyoruz.
tüm şehri kurmak için kumaş kullanılmış.
en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.
şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.
Günümüzün kanayan yaralarını
Kesilir ve yollarını vadileri oyarak açarlar. Bu takip etmek için iyidir,
Salon, kağıt hamurundan ve Paris alçısından yapılır.
ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.