Examples of using "없어서" in a sentence and their turkish translations:
Bir kamu avukatı sistemi yok
Eğer biri yeni, odadaki tek kişi
Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen
Yine mucizevi şekilde, parası olmadığından vazgeçmek üzereydi.
Bunlar rasyonel olamayacağımız zaman vereceğimiz imtiyazlar değil,