Translation of "없다고" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "없다고" in a sentence and their turkish translations:

절대 그럴 리가 없다고 생각했어요.

"Bu doğru olamaz." diye düşündüm.

제가 비록 소셜미디어 계정이 없다고 하더라도

hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,

제가 대신 신청할 수 없다고 했어요.

bu centilmen için başvuru yapmama müsaade etmediler.

백인들은 스스로 아무 잘못도 없다고 확신했어요.

50 yıllık ırkçı yasayı mümkün kılan bir inkâr.

그 정보를 여러분이 접근할 수 없다고 주장하거나

ve o bilgilerin nasıl kullanıldığını veya 3. partilerle paylaşıldığını

저는 제가 그 일과 관련이 없다고 생각했습니다.

Beni kapsadığını hissetmedim.

3/4 정도의 사람들이 들어본 적 없다고 답해요.

İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.

백인들의 4분의 3정도가 백인이 아닌 친구가 없다고 합니다.

beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.

이런 경우 광분한 코뿔소를 벗어날 길은 없다고 말합니다

insanların azgın bir gergedandan kurtulma şansı olmadığını söylüyor.

‎하마의 밤눈은 인간보다 ‎크게 나을 것이 없다고 여겨집니다

Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.

우린 우리가 볼 수 없다고 생각했던 것을 보았습니다

Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.

제가 그들이 풀 수 없다고 생각하는 문제의 전문가이기 때문입니다.

çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım: