Examples of using "받아야" in a sentence and their turkish translations:
Vize alma zorunluluğu uğraştırıcıdır.
Omzumdan ameliyat olmam gerekiyordu
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Onu bir daha yakalayamayız, bunu tedavi ettirmem gerek.
Aniden, tüm bu uzman tavsiyelerinin ucundaki kişi ben oldum.