Translation of "거예요" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "거예요" in a sentence and their turkish translations:

악순환인 거예요.

Bu yüzden bu bir kısır döngü.

틀림없이 괜찮을 거예요.

Eminim her şey iyi olacak.

"전부 여러분 거예요.

"Hepsi senin.

아주 짜릿할 거예요

Bu çok heyecan verici olabilir.

“네, 없어질 거예요.

"Evet, geçecek.

자국을 남길 거예요.”

izlerini bırakırlar."

속으로 느낄 거예요.

Bunu hissedersiniz.

마음으로부터 시작하는 거예요.

yürekten başlamak,

하지만 위험할 거예요

Ama bu tehlikeli olacak.

‎무너져 내린 거예요

...paramparça olmuştu.

자신 안에 갇힌 거예요.

tüm kadınların sesi olmak.

어디로 간 거예요? 이런!

Nereye gittiler? Olamaz!

뱀이든 뭐든 있을 거예요

Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.

여기엔 생물이 가득할 거예요

Burası bir sürü mahlukla doludur.

그 순간을 즐기는 거예요.

ana gelmekle alakalıdır.

자연은 자율주행차 같은 거예요.

Doğa sürücüsüz bir araba gibi.

‎색다른 느낌이라 신기했을 거예요

Bu farklı bir şey. İlginç bir şey.

신나기도 하지만, 긴장도 될 거예요.

Heyecanlı ama aynı zamanda gerginsiniz

당신은 완전한 패배감을 느낄 거예요.

ve tamamen mağlup hissediyorsunuz.

불편한 질문을 던져선 안될 거예요.

zahmetli soruları sormak ise bunların arasında olmasa gerek.

넌센스 퀴즈입니다. 하수구는 없을 거예요.

Hileli bir soru. Kanalizasyon yok ki.

놀랍고 경이로운 것들도 있을 거예요.

ama aynı zamanda harikalar ve kurtarışlar da.

그 친구는 너무 태평인 거예요.

ama o çok rahattı.

조금은 밝아질 거예요 자, 가시죠

Ve bana ışık veriyor. Tamam, gidelim.

공동체 역시 당신을 지지할 거예요.

ve sizi destekleyen bir halk olur.

과학의 권위 아래서 이루어지는 거예요.

açıklamalar yapacağım.

사람들이 저도 다르게 대할 거예요."

bunu anlatırsan belki bana farklı davranırlar."

2100년에는 40억톤 정도가 될 거예요.

2100 yılında, yaklaşık 4 milyar tona çıkacak.

내가 가야할 곳은 있을 거예요.

benim gidecek bir yerim hep olacak

나의 마음을 미래에 둘 거예요.

kalbimi geleceğe adadım

보시는 모습은 굉장히 똑같다는 거예요.

Yine de gördüğümüz şey tamamen aynı.

현실은 현실이 아닐지도 모른다는 거예요.

gerçek olmayabileceğini fark ettim.

‎사냥 전략에 저를 이용한 거예요

Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.

그런데 그걸 은화로 주는 거예요.

Ama bize gümüş paralar verdiler.

당신은 아마도 미친듯이 뛰기를 원할 거예요.

ve deli gibi koşmaya başlamak isteyeceksiniz.

하지만 오래 있게 하지 않을 거예요.

Burada uzun süre kalmayacaklar

이건 고릴라 연구에서의 농구공 같은 거예요.

Goril araştırmasındaki topla aynı amaca hizmet ediyorlar.

아마 후드를 맨 먼저 열어볼 거예요.

yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur

한 국가의 경우엔 소용이 없을 거예요.

Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --

그 심각성이 더 확실히 이해되실 거예요.

durumun ciddiyetini anlayabiliriz.

고전 작품들의 스포일러가 좀 있을 거예요.

klasiklerle ilgili birkaç iç bilgi.

바로 아름다운 공평한 순환이 이뤄지는 거예요.

Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.

오랑우탄들이 그러듯이 나무 위에서 야영하는 거예요

orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız

움직이거나 물을 튀기면 고기가 달아날 거예요

Herhangi bir hareket ya da su sıçraması onları ürkütür.

저게 떨어지면 정면으로 절 후려칠 거예요

Eğer çökerse beni ezip geçecektir.

부드러운 풀에다 튀기면 불이 붙을 거예요

Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.

그러지 않으면 순식간에 몸이 식을 거예요

Yoksa çok hızlı şekilde üşürüm.

헬멧을 써야겠네요 돌이 많이 떨어질 거예요!

Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!

이 회사를 100배나 더 성장시켰다는 거예요.

her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.

스스로에 맞게 쾌락과 만족을 정의하는 거예요.

Kendi ifadelerinizle haz ve tatmini tanımlamakla ilgili.

여러분 삶에서 인골프를 찾아보라고 말씀드리는 거예요.

Kendi hayatınızdaki Ingolf'u bulmanızı istiyorum,

그게 오래가지 않을 것을 알았다는 거예요.

ve bunun geçici olacağını biliyorduk.

하지만 우리는 다양성을 제공하고 싶은 거예요.

Yapmak istediğimiz şey çeşitlilik sunmak.

반대로 동쪽으로 갔다면 시작점으로 되돌아갔을 거예요

eğer doğuya, yani ters yöne gitseydik başladığımız yere dönmüş olurduk.

‎두뇌 싸움에서 ‎상어가 완전히 밀린 거예요

Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.

그럼 주당 119시간을 깨어 있는 거예요.

Bu da haftada 119 saat uyanık kalıyorsunuz demektir.

그리고 당신은 스스로와 분리된 것처럼 느낄 거예요.

ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden

두려움이 없다면, 우리는 어리석은 일을 할 거예요.

Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.

아주 서늘하게 보관될 거예요 그늘에다, 진흙 속이니까요

Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.

갑자기 로프가 끊기는 거예요 거기서 떨어지면 죽습니다!

kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

얼음 블록을 만들어서 반원형 돔을 쌓는 거예요

Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.

뱀이고 뭐고 간에 여길 아주 좋아할 거예요

Yılanlar, aklınıza ne gelirse. Buraya bayılıyor olmalılar.

해봅시다, 나뭇가지로 꼼짝 못 하게 하는 거예요

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

문제는, 이 녀석들은 유사시에 엄청 빠르단 거예요

Şöyle ki bu ufaklıklar istediklerinde çok hızlı olabiliyorlar.

엄밀히 말해서, 저는 생각했던 것을 암송하는 거예요.

çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ezbere anlatıyorum.

지나가는 사람에게 여러분의 수술을 맡기진 않을 거예요.

Ameliyatınız için hiçbir zaman sokaktaki adama güvenmezsiniz.

많은 분들이 저와 같은 감정을 느낄 거예요.

Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi?

4조 달러나 되는 돈이 버려지고 있다는 거예요.

4 trilyon dolarlık bir değer ortaya çıkarmış oluruz.

그러면 무릎 안을 볼 수 있을 거예요.

diz içine girebiliriz.

바로 옆에 앉은 사람한테 "뭘 보는 거예요.

ve yanında oturan kişiye bağırmıştı.

어렵지 않게 동지들을 도울 수 있을 거예요.

arkadaşlarınızı savunmanız daha kolay olacaktır.

"시장님, 건축하는데 110만 달러밖에 안 들 거예요."

ve dedik ki "Sayın başkan, bu size sadece 1.1 milyona mal olacak."

‎문어가 굴에서 나가 버렸죠 ‎겁에 질린 거예요

İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.

여러분 주변에 있는 사람들을 알아차리기 시작할 거예요.

Çevrenizdeki insanların yalnızca iş arkadaşı,

사각지대가 있단 거예요. 시야가 아니라, 인식과 인지에 있어서요.

Görme olarak değil, algı ve farkındalık anlamında bir kör nokta.

어떤 비밀도 없단 거예요. 그렇지만 보다 위대한 비밀은

çünkü büyük sır, sezgimizin bize verdiğinden çok daha büyük

그런데 만나는 사람마다 그 결혼식에 초대받았다고 하는 거예요.

Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.

낙하산 줄도 좀 이용해서 로프를 위로 올릴 거예요

Halatı atmaya yardımcı olması için paraşüt kordonunu da kullanacağız.

한동안 계속 타오를 거예요 자, 이제 들어가 보죠

Bu bir süre daha yanmaya devam edecektir. Pekâlâ, içeri girelim.

해봅시다, 나뭇가지로 꼼짝 못 하게 하는 거예요 잡았다!

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

어떤 종류의 의견 불일치를 말하는지 다들 아실 거예요.

Hangi anlaşmazlıklardan bahsettiğimi biliyorsunuz.

다른 연속된 짝수들을 예로 들 수 있을 거예요.

Başka ardışık çift sayı seti verirsiniz.

그리고 여러분의 상상력은 끝없는 모험에 불을 붙였을 거예요.

onunla sonsuz maceralara çıkma hayallerinizi hatırlar mısınız?

물감으로 그림을 그리면 감정을 섞어 그림을 그리는 거예요.

ve renkle boyadığında aslında duygularla resmediyorsun.

‎그런데 문어가 제 손을 타고 ‎함께 올라오는 거예요

Ama bırakmadı. Elimin üstünde yüzeye geldi.

1년동안 이것을 한다면, 여러분은 최대 4파운드까지 감량할 거예요.

ve bunu bir yıl boyunca yapıp iki kilo kadar zayıflayın;

그런 다음 저는 이걸 두 번째 마술과 대조할 거예요.

ve bunu aileme daha az utanç vermesi

저는 이걸 계속 할 거예요. 아시듯이 진짜 마법을 부린다면

Bunu yapmaya devam ediyorum çünkü bildiğiniz gibi,

갑자기 제가 전문적인 조언을 받아야 할 사람이 된 거예요.

Aniden, tüm bu uzman tavsiyelerinin ucundaki kişi ben oldum.

그림자가 드리워진 곳엔 고기가 안 올 거예요 보세요, 저기요

Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.

이거면 좋은 단열재가 될 거예요 땅에 열을 빼앗기지 않죠

Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.

자작나무 껍질이 더 나은 선택이었을 거예요 돌아가야 합니다, 가시죠

Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.

송진 기름이 아주 많이 들었습니다 한동안 계속 타오를 거예요

içinde bir sürü reçine yağı var. Ve bir süre daha yanmaya devam edecektir.

수학 시험을 푸는 게 아니라 그냥 준비만 하는 거예요.

henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.