Examples of using "거라고" in a sentence and their turkish translations:
düşündüm.
sağlayarak olacağını düşünürler.
ceza mahkemesine geçmem gerektiği söylendi.
yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.
Belki de bana bir şans vereceklerdi.
buzulların üçte biri erimiş olacak.
Birazcık "American Idol"ı andırıyor,
şu an sahip olduğumuzdan çok daha iyi olacaktır.
"Bunun, grip virüsü gibi sonuçlanacağına inanmak istiyorum."
Parsın sinirli ve heyecanlı olduğu için kendisini yaraladığını söylüyor.
Yılanlar için ne derler bilirsiniz, eğer başını kontrol ederseniz gövdeyi de kontrol edersiniz.
Sonsuza dek küçük kalacağımızı kim söyleyebilir?
Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.
İş dışında dünya tamamıyla farklı bir yer olabilirdi.
sıkı çalışırsa bir gün çello çalabileceğini söylemek gibi.
''Judge Dredd'' veya ''Bıçak Sırtı''nın bir versiyonu olacaktı.
bunu aşmıştık, işimi kaybedeceğimi düşündüm
çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanmıyorlar.
Kusursuz bir karar verdiğinizi gerçekten bildiğinize dair size bir söz veremem
bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.
Ama en başta daha iyi bir rota seçebileceğinizi düşünüyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.