Examples of using "아이들은" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi çocuklar saf dürüstler.
Çocuklarımız tekrar gülümsüyordu,
Okula gidebilenler ise
Dünyayı değiştirmek istiyorlar.
ve çocuklarım artık büyümüştü.
Hareket görmek için okulu bırakıyorlar,
Yarısı hemen gülmeye başladı,
Kızlar ön yargı ve ayrımcılıkla karşılaşıyorlar.
yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.
Alınan çocuklar 10-16 yaşları arasındaydı,
Staj yapma imkanı yakalıyorlar.
öyle heyecanlılar ve geleceğe öyle umutla bakıyorlar ki.
Oğullarım bu seçimin içine gömülmüştü.
en iyi kurumlardan biri de olsa,
Peki ya ortaokula gidebilen çok az şanslı genç?
diğer yıllarda daha az öğreniyorlar.
Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki
ilerleyen yıllarda daha az matematik öğreniyor.
Yoksul ve eşcinsel çocuklar zorbalığa daha çok maruz kalıyor,
ve bütün çocukları hayatlarında ilk defa diş hekimine götürdüm.