Examples of using "Venduto" in a sentence and their turkish translations:
Ben onu satmadım.
Onlar bir buzdolabı sattı.
Pirinç kilo ile satılır.
Bugün kaç tane sosisli sandviç sattın?
- Evini niye sattın?
- Evinizi neden sattınız?
Sen pazarda bazı elmalar sattın.
Tom'a onları satmadım.
Ben bir kitap sattım.
Henüz hiçbir şey satılmadı.
Bu kitap burada satılmıyor.
Az önce arabamı ona sattım.
Az önce arabamı ona sattım.
Az önce arabamı ona sattım.
O, pazarda bazı elmalar sattı.
Şimdiye kadar otuz bilet sattım.
Dün iki kitap sattım.
Bu kitap burada satılır.
- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.
Onu sattın mı?
Az önce arabamı Tom'a sattım.
Geçen hafta arabamı sattım.
O eski arabasını bana sattı.
O evini 50000 dolara sattı.
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
Bu resim şimdiden satıldı.
O, pazarda bazı elmalar sattı.
Tom bugün üç buzdolabı sattı.
hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.
Tom zaten arabasını sattı.
Resmi 20,000 yene sattım.
Ben geçen perşembe evimi sattım.
Bir tane sattım.
Kitaplarımı iyi bir fiyata sattım.
Tom Boston'daki evini sattı.
Süt cam şişeler içinde satılıyordu.
Onu bu öğleden sonra sattım.
Tom üç ay önce evini sattı.
Tom ve Mary evlerini sattılar.
Tom evini sattı.
Bu geçen hafta en çok satan kitaptı.
Şirketlerini sattılar.
Onu 600 avroya sattım.
Onu on dolara sattım.
Kızın vücudunu sattığı söylenir.
Neden bunu sadece satmak istemedin?
Onun kitabı 20 milyondan fazla sattı.
Romanı iyi sattı.
Onun romanları iyi sattı.
Tom kendi şirketini sattı.
Sami dairesini sattı.
Tom sahip olduğu her şeyi sattı.
Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
Tom bütün arazisini sattı.
Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.
Ben evimi 2013'te sattım.
Boston'taki evimi sattım.
O, Fas'taki tüm mülkünü sattı.
Tom ve Mary ruhlarını sattılar.
Komşumun yazlığını satın almak istedim, ama ben oraya vardığımda çoktan satılmıştı.
Onu satıp borcumu ödedim.
Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.
Tom kolyeyi Mary'ye çok düşük bir fiyatla sattı.
Köylü tüccara yüz tane yumurta sattı.