Examples of using "Vederlo" in a sentence and their turkish translations:
Onu görmek istiyor musun?
Onu görmek ister misin?
- Onu görebiliyor musun?
- Şunu görüyor musun?
Sadece onu görmek istedim.
Onu görmeyi tercih ederim.
Onu görmeye gittin mi?
Onun dans etmesini görmeliydin.
Onu gördüğüne şaşırdın mı
Şimdi onu görebilir miyiz?
Şimdi onu görmek zorundayım.
Şimdi onu görebilir miyim?
Onu görmeye çalışmalısın.
Onun koşmasını görmeliydin.
- İnanmak için görmek zorundasın.
- İnanman için görmen gerek.
"Onu görmek zorundayım." "Neden?"
Onu görmek istemiyorum.
Onu görmek zorundayım.
Bakmak ister misiniz?
Onu görmeye git.
Onu görmek istiyorum.
Bir saat içinde onu görmek istiyorum.
Onu görmek için geldim.
Şimdi onu görmeye gidelim.
Onu asla yeniden görmek istemiyorum.
Onu göremeyecek kadar çok meşgulüm.
Onu görmek zorundasın.
Neden onu görmeye gitmiyorsun?
Artık onu görmek istemiyorum.
Onu gördüğüme sevinmiştim.
Onu orada gördüğüme şaşırdım.
Onu göremiyorum.
Ben hemen onu görmek istiyorum.
Onun kazandığını görmek istiyorum.
Onu görecektim.
Onu ne zaman görebilirim?
Onu görmeye gideceğiz.
Onu görmeye gideceğim.
Onu görmeye gidelim.
Bizzat git ve onunla görüş.
Onu görmeyi tercih ederim.
Onu görmeliyim.
Onu görecek son kişi bendim.
Onu görmen gerekirdi.
Ben onu görmek istiyorum.
Onu yarın görebileceksin.
Ne pahasına olursa olsun onu görmek istiyorum.
Sanırım onu görmelisin.
Onu görmek zorundayım!
Peki bugün onu görebilir miyim?
Onu görmeye hazırım.
Onu görmek istediğini biliyorum.
Onu çıplak görmek istemiyorum.
Onu görmem gerekiyor.
Onu görmek için buradayız.
Onu görmek için buradayım.
- Biz onu göreceğiz.
- Biz onu görmeye gideceğiz.
Onlar onu görmeme izin vermeyecek.
Onu görmeye gitmek zorundayım.
- Gitmeliyiz ve onu görmeliyiz.
- Onu görmeye gitmeliyiz.
Onu görmek istiyorum.
Onu gördüğüme memnun oldum.
Onu görebilir miyim?
Onu görebiliyor musun?
Benim onu görmem gerekiyor.
Onu görmek istiyoruz.
Şimdi onu görmeme gerek yok.
Neden onu görmek istiyorsun?
Onu görmek istemiyor musun?
Onu orada görebilirsin.
Onu görmeye can atıyorum.
Mad Men dizisinde görebiliyoruz,
Şimdi de onu göremiyorum.
- Onu yarın öğleden sonra görmek isterim.
- Yarın öğleden sonra onu görmek istiyorum.
Onu görmek istedim.
Onu bu kadar mutlu görmek güzel.
Onu derhal görmem gerekiyor.
Onlar onu görmekten mutlu değiller.
Onun gidişini görmekten mutlu oldum.
Bana onu görmek için izin verilmedi.
Neden onu görmeye gidemiyoruz?
Bu akşam onunla buluşmayı umuyorum.
Onu görmek zorundayım.
Tom onu nasıl göremiyor?
Onu asla tekrar görmek istemiyorum.
Onu göremiyoruz.
Onu görmek istemiyorum.
Onu görmeye gideceğim.
Şimdi onu görmek istiyorum.
Onu göremiyorum.
Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.
Onu göremedim.
Ne olursa olsun onu görmek istiyorum.
2.30'da onu görmek istiyorum.
Onu Boston'da görmeyi ummuştum.