Translation of "Varietà" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Varietà" in a sentence and their turkish translations:

Esistevano 2.000 varietà di pesche,

iki bin tür şeftali,

Ma noi vogliamo offrire varietà.

Yapmak istediğimiz şey çeşitlilik sunmak.

Circa 2.000 diverse varietà di susine

yaklaşık iki bin çeşit erik

Una grande varietà di piccole creature:

Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.

C'era una grande varietà di piatti nel menù.

- Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
- Menüde büyük bir çeşitlilikte yemekler vardı.

L'azienda produce una varietà di beni di carta.

Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.

- Voglio solo un po' più di varietà nella mia vita.
- Io voglio solo un po' più di varietà nella mia vita.

Ben sadece hayatımda biraz daha çeşitlilik istiyorum.

Questa scienza si applica a una varietà di cose,

Birçok alanda kullanılıyor;

Perciò quando troviamo una varietà che ci piace particolarmente,

Hoşumuza giden bir çeşit bulduğumuzda

Nel XIX secolo diventa una delle principali varietà commerciali

ve tadı o kadar hoşuna gidiyor ki

Ogni ecosistema sano necessita di una varietà di specie diverse.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Possono ospitare una grande varietà di creature. Quindi occhi aperti.

Bunlar bir sürü yaratığa ev sahipliği yapabilirler. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Tra queste varietà a rischio c'è anche la Blood Cling,

Tehdit altında olan çeşitler arasında

Se accade qualcosa anche solo a una di queste varietà,

bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile

- È una varietà di arancia.
- È un tipo di arancia.

O bir tür portakal.

E quasi 800 varietà di mele riconosciute coltivate negli Stati Uniti.

ve neredeyse sekiz yüz çeşit elma yetişiyordu.

E se siamo bravi come possiamo esserlo, e abbiamo una varietà di scelta,

Ve eğer olabildiğimiz kadar iyiysek ve çeşitli ruh hâllerimiz varsa,

La maggiore dei cartografi moderni hanno fissato una varietà di proiezioni non-rettangolari che

Çoğu modern harita yapımcısı, boyutu veya şekli tamamen çarpıtan

Parte del fascino di una grande città risiede nella varietà di stili che si possono vedere nell'architettura dei suoi edifici.

Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.