Examples of using "Unico" in a sentence and their turkish translations:
- Tek çocuk musunuz?
- Tek çocuk musun?
Ben tekim.
Tom türünün tek örneğidir.
Bu eşsiz.
O senin tek kardeşin, değil mi?
Tom tek çocuktur.
Sen sadece bir çocuk değil misin?
Tek çocuk olduğu için, o tek varisti.
Tom tek çocuk, değil mi?
Onun tek hobisi pul toplamaktır.
Ben tek çocuğum.
Tom burada benim tek arkadaşım.
dikiş ipliği ile oluşturulduğunu görecek.
Saflık onun tek özelliğidir.
Bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var.
Tom benim tek çocuğumdu.
Tom bizim tek çocuğumuz.
Tom yeri doldurulamaz.
- Tom benim tek çocuğum.
- Tom benim biricik çocuğum.
Demek istediğim bu size has bir avantaj.
Onun tek oğlu öldü.
Bu kitap birçok yönden eşsizdir.
Tom benim tek gerçek arkadaşım.
Tek çocuk değilim.
bu pazardaki payımızı arttırmayı planlıyoruz."
Tom benim yaşayan tek akrabam.
Tom benim Boston'daki tek arkadaşım.
Tom bir araba kazasında tek oğlunu kaybetti.
Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
Model uçaklar yapmak onun tek hobisidir.
Senin tek görevin hayallerini kurtarmaktır.
Tom o zaman benim tek arkadaşımdı.
Milli Sanat Ödeneğinin ABD bütçesi
Hayatında bir amacı var, para kazanmak.
Tek oğlunu trafik kazasında kaybetti.
Onun tek dileği, oğlunu bir kez daha görmekti.
"Kız ya da erkek kardeşlerin var mı?" "Hayır, ben tek çocuğum."
Gördüğümüz üzere Orta Çağ kaleleri için belli bir tasarım yoktur.
Avrupa Topluluğu, tek bir pasaportla Avrupa ülkelerinin çoğunu birleştiriyor.
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
Onun tek isteği oğlunu son bir kez görmekti.
Sen benim Boston'da tek arkadaşımsın.
Aklında yemekten fazlası var. Eh, ısrarcılıktan tam puan aldı.
O, onların sahip olduğu tek çocuktur.
Soruşturma altında yalnızca bir kişi var.