Translation of "Un'arma" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Un'arma" in a sentence and their turkish translations:

- Ho bisogno di un'arma.
- Io ho bisogno di un'arma.
- Mi serve un'arma.
- A me serve un'arma.

Bir silaha ihtiyacım var.

- Non ho un'arma.
- Io non ho un'arma.

Bir silahım yok.

- Non avevo un'arma.
- Io non avevo un'arma.

Benim bir silahım yoktu.

È un'arma.

Bu bir silahtır.

- Non abbiamo trovato un'arma.
- Noi non abbiamo trovato un'arma.

Silah bulmadık.

Potrebbe essere un'arma.

Bu bir silah olabilir.

Non porto un'arma.

Ben silah taşımıyorum.

Non è un'arma.

Bu bir silah değil.

Tom aveva un'arma.

Tom'un bir silahı vardı.

La solidarietà è un'arma.

Dayanışma bir silahtır.

Tom non aveva un'arma.

Tom'un bir silahı yoktu.

- Tom dice di avere un'arma segreta.
- Tom dice che ha un'arma segreta.

Tom gizli bir silahı olduğunu söylüyor.

Non avrete bisogno di un'arma.

Bir silaha ihtiyacın olmayacak.

Sento che hanno un'arma segreta.

Onların gizli bir silahı olduğunu duydum.

Ha usato l'ombrello come un'arma.

- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- Şemsiyesini silah olarak kullandı.

Per Mary la pistola è un'arma.

Mary için tabanca bir silahtır.

Una bomba atomica è un'arma terribile.

Atom bombası korkunç bir silahtır.

Questi fili di seta sono un'arma segreta,

Bu ipeksi iplikler gizli bir silahtır.

Pensavo che avesse un'arma e allora gli ho sparato.

O adamın silahı olduğunu sandım, o yüzden onu vurdum.

In Italia non si può utilizzare una pistola se il rapinatore non ha un'arma.

İtalya'da soyguncunun bir silahı yoksa silah kullanamazsınız.

L'esperto di folklore Jonathan Young dice che l'unico modo per difendersi era un'arma bagnata di saliva umana.

Halkbilimci Jonathan Young ona zarar verebilecek tek şeyin, insan tükürüğünde bulunan bir silah olduğunu söylüyor.