Examples of using "Trascorso" in a sentence and their turkish translations:
İyi bir yaz geçirdin mi?
Boston'da çok zaman harcadın mı?
- Tatilinizi nasıl geçirdiniz?
- Tatilini nasıl geçirdin?
Ben iyi bir hayat yaşadım.
Biz harika bir tatil yaptık.
Hafta sonunu onlarla birlikte geçirdim.
Sen hiç Boston'da zaman geçirdin mi?
Biz günü plajda geçirdik.
Günü Tom'la geçirdim.
ne yaptığımı sordu.
Hiç burada kış geçirdin mi?
İsveç'te muhteşem bir tatil yaptık.
Bütün hayatımı burada geçirdim.
Boston'da yaklaşık üç ay geçirdik.
İslamabad'da üç hafta geçirdin.
Pazartesiyi onlarla geçirdim.
Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.
Dün bütün günü çalışarak geçirdim.
- Tüm günü plajda geçirdik.
- Bütün günü plajda geçirdik.
Bütün günü onunla geçirdim.
Bütün günü onunla geçirdim.
Tom, Avustralya'da üç hafta geçirdi.
Biz harika bir hafta geçirdik.
Son üç yılı hapishanede geçirdiğini biliyorum.
Tom'un hapishanede kaç yıl geçirdiğini bilmiyorum.
Boston'da bir gece kalacağını düşündüm.
Tom neden hapishanede zaman geçirdi?
Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
Bütün günü bir roman okuyarak geçirdim.
Umarım harika bir hafta sonu geçirmişsinizdir.
Tom ve Mary günü birlikte geçirdiler.
Tüm haftayı o rapor üzerinde çalışarak geçirdim.
İsveç'te harika bir tatil yaptık.
Biz hoş bir akşam geçirdik.
Tom hayatının yarısını Boston'da yaşadı.
- Birlikte çok zaman harcadık.
- Birlikte çok zaman geçirdik.
Boston'da çok vakit geçirdin mi?
Ne yapmam gerektiğini merak ederek bütün günü geçirdim.
Tom ve Mary bütün cumartesi sabahını birlikte harcadılar.
Tom Mary'nin hafta sonunu nerede geçirdiğini merak etti.
Neredeyse otuz yılı burada geçirdik.
Bütün günü parkta geçirdim.
Hastanede bir hafta geçirdim.
Çok hoş bir gece geçirdim.
İslamabad'da üç hafta geçirdin.
Tüm sabahı Tom ile mi geçirdin?
Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.
Tatilin nasıldı?
Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.
Geceyi hapiste geçirdi.
Boston'da çok zaman harcarım.
Dan ve Linda yazı birlikte geçirdiler.
Boston'da üç gün geçirdik.
Hafta sonunu onunla birlikte geçirdim.
Hafta sonunu onunla birlikte geçirdim.
Tom Mary ile Boston'da geçirdiği zamandan zevk aldı.
Hapishanede üç yıl geçirdim.
Onlarla birlikte çok zaman geçirdim.
Onunla birlikte çok zaman geçirdim.
Onunla birlikte çok zaman geçirdim.
Günü onunla geçirdim.
Günü onunla geçirdim.
Geceyi Boston'da geçirdik.
Tatilimi Avustralya'da geçirdim.
Tom işlemediği bir suç için hapishanede üç yıl hapis yattı.
Her iki taraf ertesi günü savaş.
Tom yatakta üç hafta geçirdi.
Tom Boston'da birkaç ay geçirdi.
Tom hapiste otuz gün geçirdi.
Bu, şairin çocukluğunda yaşadığı evdir.
Biz plajda eğlenceli bir gün geçirdik.
Tom Mary ile çok zaman geçiriyor.
Bütün akşamı Tom'la konuşarak geçirdim.
Bütün hafta sonunu evde bilgisayarda geçirdim.
Tom bütün sabahı Mary ile geçirdi.
Tom Boston'da harika zaman geçirdi.
Ömrünü araba sürerek geçirdi.
Bir seferinde, beş saat tuvalette kaldı.
Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.
Geçen yıl, o, denizde üç ay geçirdi.
Arkadaşımı beklerken tam bir saat harcadım.
1808'de, Suchet'in bölümü önümüzdeki altı yılını geçireceği İspanya'ya gönderildi.
Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -
iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.
Öğleden sonrayı ofisimi temizleyerek geçirdim.
Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.
İber Yarımadası'nda iki yıldan fazla zaman geçirdi ve Napolyon'un çoğu askeri gibi,
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.
Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?
Hayatımın çoğunu Boston'da geçirdim.
Mary tüm vaktini çalışarak geçirdi.
Bu rapor üzerinde çalışarak bütün geceyi geçirdim.
Tom Mary'nin çocukluğunu nerede geçirdiğini merak ediyordu.
Tatilini nerede geçirdin?
Tom düşman hatlarının gerisinde biraz zaman geçirdi.
Bu çocukluğumu geçirdiğim köydür.
Bütün günü balık tutarak geçirdik.
- Tom Mary'nin evinde hiç gece kalmadı.
- Tom Meryem'in evinde hiç gecelemedi.