Examples of using "Rimasto" in a sentence and their turkish translations:
- Buzdolabında hiçbir şey kalmadı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.
Tom yaralandı mı?
Kaybedecek hiçbir şey yok.
Sadece biraz süt kaldı.
İnşallah hiç kimse yaralanmadı.
Kalan hiç süt yok.
Tom sadece kalan tek hasta.
Kalan pek çok şey var.
Grup etkilendi.
Ben dehşete kapılmıştım.
Sadece Tom kaldı.
Kazada hiçbir yolcu ölmedi.
Onun müziğinden etkilendim.
Evde kalacağınızı düşündüm.
İrkildim.
Kim kaldı?
Tom kaldı mı?
Donmuş kalmıştım.
Tom ne kadar kaldı?
Japonya'da sadece birkaç ay kaldım.
Ben içeride kaldım.
Tom'dan çok etkilendim.
O, kazada yaralandı.
O, yangında öldü.
Tüy! Şuradaki dala takılmış.
Sen geç saatlere kadar kalmalıydın.
Hiç kimse yaralanmadı.
Tom üç saattir buradaydı.
Tom sakin kaldı.
Tom şaşkın kaldı.
Tom durgun kaldı.
Tom yaralandı.
Tom bir kaza geçirdi.
Jefferson sakin kaldı.
Tom Yaz boyu Boston'da kaldı.
Tom üç yaşındayken yetim kaldı.
Tom kalmak istemedi, ama kaldı.
Tom orada üç saat kaldı.
O bir kazada yaralandığı için yürüyemiyordu.
Ve bu beni çok etkiledi.
O, üç hafta New York'ta kaldı.
Tom, Mary'nin mutfağından etkilendi.
Tom burada kaldı.
Hiçbir şey söylemeyip sakinliğimi korudum.
Tom hasta olduğu için evde kaldı.
O, depremde öldü.
O, iş yerinde çıkmaza girdi.
Tom'un biraz daha uzun süre kalacağını düşündüm.
O, Brezilya'ya gitti ve orada kaldı.
Uçurtma ağaçta sıkıştı.
Tom bütün gün odasında kaldı.
Bütün gün masaya zincirlendim.
Başka hiç kimse zarar görmedi.
Tom patlamada öldü.
Tom trafik kazasında öldü.
Dün Tom bütün gün evde kaldı.
Tom, bütün gece uyanık yattı.
Trafikte sıkıştım kaldım ve geciktim.
Tom her zaman fakir kaldı.
Tom onu yaparken yaralandı.
Geç saatlere kadar kaldı ve fazla mesai yaptı.
O, dün gece geç saatlere kadar uyumadı.
Tom kaldı.
Hastaydım. Bütün gün boyunca evde kaldım.
Tom üç yıl önce bir kazada öldü.
Tanrı'ya şükür bu kazada kimse yara almadı.
Tom'un çocukları olduğunu öğrendiğimde şaşırdım.
Ne kadar şarap kaldı?
Ne kadar yiyecek kaldı?
Ne kadar süt kaldı?
Üç dakika boyunca su altındaydı.
O prensiplerine sadık kaldı.
O bir taş gibi sessiz kaldı.
Nefes nefese koştum.
Çocuk sessiz kaldı.
Arabamın benzini bittiği için onu istasyonda karşılayamadım.
Tom ağır yaralı değildi.
Neyse ki kimse ağır yaralanmadı.
Tom patlamada yaralanmadı.
Tom saldırıda yaralanmadı.
Tom bütün ekmeği yedi, bu yüzden hiç kalmadı.
Uzun süredir suskunum.
Kaldım.
Tom'un yeteneğinden etkilendim.
Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.
Uzun bir süre beni bekleyerek durdu.
Tom neden Boston'da kaldı?
Bir trafik kazasında yaralandı.
Yemek sırasında sessiz kaldı.
Şişede kalmış biraz şarap var.
Tom bir kazada öldü.
Polise göre, hiç kimse yaralanmadı.
Tom, yağmur yağdığı için evde kaldı.
Tanrıya çok şükür kimse yaralanmadı.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.