Examples of using "Rimasta" in a sentence and their turkish translations:
O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.
O hamile oldu.
Ben dehşete kapılmıştım.
Yapılacak tek şey kaldı, beklemek!
Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.
İrkildim.
Ben içeride kaldım.
Bu yüzden yıkıldım ve orada onunla oturdum
Habere çok şaşırdı.
O bütün gün evde kaldı.
Bu bırakılan tek şey.
Leyla hamile kaldı.
Estonya bağımsızlığını tekrar kazandı fakat elimizde hiçbir şey kalmamıştı.
Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.
Ne söyleyeceğini bilmediği için, sessiz kalmaya devam etti.
O, bir araba kazasında yaralandı.
- Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.
Ütülenmiş tek bir gömleğim kalmadı.
Bunu ilk gördüğümde dehşete kapıldım.
Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.
- Kızgındı. Sessiz kalmasının sebebi budur.
- O kızgındı. Sessiz kalmasının nedeni budur.
Yalnızca bu tür bir iddiayla kendimi okyanus biliminin içinde buldum.
Mary dün gece geç saatlere kadar yatmadı.
Annem dün gece geç saatlere kadar ayaktaydı.
Ne kadar pasta kaldı?
Ne kadar bira kaldı?
Nefes nefese koştum.
Bizim dostluğumuz güçlü kaldı.
Uzun süredir suskunum.
Kaldım.
Tom'un yeteneğinden etkilendim.
Ama bırakmadı. Elimin üstünde yüzeye geldi.
Çok az kağıt kaldı.
Karım evde kaldı.
Uzun bir süre beni bekleyerek durdu.
Ev o zamandan beri kapalı kaldı.
Geçen gece sana bahsettiğim Fin arpçıdan hamile kaldım.
O tüm gün sessiz kaldı.
Mary bir araba kazasında yaralandı.
O geldi, ama uzun kalmadı.
Neden Almanya'da kalmadın?
Olduğum yerde kaldım.
Nasıl cevap vereceğimi bilmediğim için, sessiz kaldım.
Kapı kapalı kaldı.
Dün o kadar çok soğuktu ki evde kaldım.
Dün hava o kadar soğuktu ki evde kaldım.
Trafikte sıkıştım.
Mary Japonya'da bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
Dışarı çıkmak yerine evde kaldım.
Hindistan'da kaldığım sırada param bitti.
Dışarı çıkma konusundaki düşüncemi değiştirdim ve evde kaldım.
Onun güzelliği tarafından büyülendim.
İki ay boyunca Şikago'da kaldım.
Evim kasırganın yolunda olmasına rağmen yara almadan geçti.
Evde kaldım.
O bütün gün evde kaldı.
Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
Ben, hasta olduğum için evde kaldım.
Amcamla birlikte kaldım.
Onun arabası kilitli kaldı.
Tom'la birlikte kaldım.
Neden onunla kalmadın?
Neden onunla kalmadın?
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Tom şirketimizde bir iş için müracaat ettiğini söylediğinde şaşırdım.
Caracas'ta ne kadar kaldın?
Evde kaldım bu yüzden dinlenebildim.
Bütün gün evde kaldım.
- Geçen hafta amcamla birlikte kaldım.
- Geçen hafta dayımla birlikte kaldım.
Tom'la kaldığın için teşekkürler.
Tom'un gece boyunca bunu yapacağını düşünmedim, bu yüzden onun başucunun yakınında kaldım.
Onunla kaldığın için teşekkürler.
Onunla kaldığın için teşekkürler.