Examples of using "Punto" in a sentence and their turkish translations:
Sadede gel!
Konu odur.
Anlıyorum.
Onu değiştirmeyi amaçlıyorum.
Biz şimdi asıl konuya geliyoruz.
Mesele oydu.
Arı sizi nerede soktu?
- Hangi arı seni soktu?
- Hangi arı sizi soktu?
Saat tam onda gel.
Çarpı işaretinin olduğu yer.
- İşte mesele bu.
- Olay da bu zaten.
Ben bir yazar olmayı hedefliyorum.
O kendini öldürmek üzereydi.
- Sadede gelelim.
- Lafı dolandırmayalım.
- Doğrudan konuya girelim.
- Sadede gelelim.
- Lafı dolandırmayalım.
- Doğrudan konuya girelim.
Hemen konuya geleceğim.
Tom bir arı tarafından sokuldu.
Peki amacın nedir?
O, ağlamak üzereydi.
O, dışarı çıkmak üzereydi.
O onun zayıf noktası.
Bu noktada, o geldi.
Ama olay şu ki
Ne faydası var?
Tom için bir puan!
- Lafı dolandırmayacağım.
- Dolandırmadan konuya gireceğim.
- Puan neydi?
- Amaç neydi?
Konu o değil.
Umut ancak o zaman ortaya çıkar.
Bu noktaya nasıl geldik?
Onlar benim bakış açımı kabul ettiler.
- Seni bir ölçüde anlıyorum.
- Seni bir dereceye kadar anlıyorum.
Bakış açınızı anlayabiliyorum.
Senin en büyük gücün nedir?
Onlar benim bakış açımı onayladılar.
Tom tam altıda geldi.
Tom'u eşek arısı soktu.
Ama kilit nokta şu:
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
O anda,
O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN
O başlamak üzereydi.
Bir eşek arısı tarafından sokuldum.
Hey! Bir arı beni soktu!
Saat tam on.
Sanırım fikir o.
Bu iyi bir yer gibi görünüyor.
Tom doğru.
Bunu şimdiden bilmelisin.
- Ne demek istediğini anlamadım.
- Demek istediğini anlamadım.
Bu konu yarın tartışılacak.
Bunu yapmanın faydası nedir?
Senin görüşün çok iyimser.
Konu onların çok genç olmalarıdır.
Şarkı söyleme onun güçlü noktasıdır.
Kısmen katılıyorum.
Bu oyunun feminist bir bakış açısı vardır.
O noktada, canıma tek etmişti.
Hikâyenin en alçak noktası.
Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır
Bu, benim gücüm
Bu yüzden ben bu anın dönüm noktası hakkında konuştuğum zaman,
Şu anda geldiğimiz noktada...
Önemli olan şey, şuraya ulaşabilmem.
Peki Machiavellian görüşü nedir?
Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.
Ama hikâyemin ana teması
Diğer konu, etkinliğin zamanlaması,
Bir sivrisinek az önce beni ısırdı.
Bu aslında iyi bir husus.
Buradaki maksat Tom'u bulmaktır.
- Tom ağlamak üzere.
- Tom ağlamanın eşiğinde.
Bunun amacı ne?
Bir sivrisinek tarafından ısırıldım.
Tom beni sırtımdan hançerledi.
Tom ağlamak üzereydi.
Biz bu noktaya nasıl geldik?
O, ağlamak üzereydi.
O balona iğne batırdı.
Tom ölmek üzere.
O gitmek üzere.
Ben o hususta size katılamam.
anayasa gereği korkmuş bir şekilde konuşuyordum.
Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen
Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi
Matematik onun zayıf noktasıdır.
Tom bir sivrisinek tarafından ısırılmıştı.
- Tom bir deniz anası tarafından sokuldu.
- Tom bir denizanası tarafından sokuldu.
Saat beşten beri buradayım.
Cümlenin sonuna nokta koymayı unutmuşum.
Bu cümle bir ünlem işareti ile bitiyor!
Su bu noktada derin değil.
Bu noktada derinlik küçüktür.
Burası balık tutmak için iyi bir yer gibi görünüyor.
Bu tren tam olarak saat dokuzda kalkar.
Suyun donma noktası nedir?
Herkesin kendi bakış açısı vardır.