Examples of using "Profondità" in a sentence and their turkish translations:
ve yer altına kilitliyorlardı.
- Oyunun reklamı yapılıyor. -
Nehrin derinliğini ölçtük.
o derin yer altındaydı,
Bu noktada derinlik küçüktür.
Ortalama okyanus derinliği 2,3 mildir.
ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.
Bu etiket yer ve derinliği ölçüyor
yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.
İncileri bulmak isteyen derin dalmak zorunda.
Şimdiye kadar dünyada mikropları bulduğumuz
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır
Bu göl bu noktada en derin.
Dünyaya derinden ve yakından bakma arzumun,
Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.
Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.
Grande Armée, Rusya'nın derinliklerine doğru ilerlerken, Ney her zaman aksiyona yakındı
Bu nehrin en derin yeri burası.