Examples of using "Potenziale" in a sentence and their turkish translations:
Potansiyel orada.
ama çoğunda potansiyel var.
Tom'un bir sürü potansiyeli var.
Tom potansiyele sahiptir.
Bu potansiyel bir sorun gibi görünüyor.
Tom'un çok fazla potansiyeli var.
Tom potansiyel doludur.
Tom bir gizli tanık.
Tom muazzam bir potansiyele sahiptir.
Uçma kapasitemiz var
Başka bir potansiyel yemek tuzağa çekiliyor.
Değişim potansiyeli burada.
bu teknolojinin potansiyeli üzerine büyük bahis yaptılar
gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.
İnsanoğluna sonsuz potansiyel bahşedilmiştir.
aksiyon potansiyelini kaydedeceğimiz yepyeni bir deney yaptık
sistemin yeniden üretme kapasitesini riske atmış olurdunuz.
Potansiyel bir serbest solo için hazırlanmayı bilmiyordum.