Examples of using "Pessimo" in a sentence and their turkish translations:
O gerçekten kötüydü.
Kötü bir işti.
Kötü bir iş yaptın.
Berbat bir konserdi.
O berbat bir ruh hâli içinde.
O kötü bir yalancıdır.
Bu kötü bir filmdi.
Onun kötü bir ruh hali var.
Kötü bir ruh hali içindeydim.
O, yatakta kötü.
Bugün kötü ruh hali içindeyim.
Tom kötü bir iş yaptı.
- Hizmet çok kötüydü.
- Hizmet berbattı.
Bu kötü bir plan.
O, çok kötü bir sürücü.
İğrenç yemeklerden mi?
Bu kötü bir plan.
Tom kötü bir ruh hali içinde.
Tom kötü bir yalancıdır.
Tom çok kötü bir sürücü.
Tom kötü bir babadır.
Tom kötü bir koç.
Tom, kötü bir aşçı.
Bu kötü bir anlaşma.
Fransızcam kötüdür.
- Fransızcam cidden o kadar kötü mü?
- Fransızcam gerçekten o kadar kötü mü?
Tom'un kötü bir öğretmen olduğunu mu söylüyorsun?
Benim İtalyancam o kadar kötü mü?
Sen kötü bir yalancısın.
Hastane pijamaları yok, iğrenç yemekler yok
Yüzmede kötüyüm.
Çok kötüsün.
Para iyi bir hizmetkar, ancak kötü bir ustadır.
O iğrenç görünüyor.
Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
Ben kötü bir öğrenci değilim.
Tom kötü bir öğrenci idi.
Sen gerçekten kötü bir barmensin.
Karaoke söylemede kötüyüm.
Bu kötü bir örnek.
Tom şu anda kötü bir ruh hali içinde.