Examples of using "Partita" in a sentence and their turkish translations:
O gitti.
Bu oyunu bitireyim.
Maçı izledin mi?
Oyunu gördüm.
Oyun bitti.
Oyunu kazandım.
Maçı kaçırdın mı?
- Oyunun başlamasını bekle.
- Oyunun başlamasını bekleyin.
- Oyunun başlamasını bekleyiniz.
Oyundan hoşlandın mı?
Oyuna katıldın mı?
Oyun beni çok yordu.
Oyun askıya alındı.
- Biz maçı kazandık.
- Biz oyunu kazandık.
- Maçı kazandık.
Tom oyunu kaybetti.
Oyun zaten başladı.
Onun oyunu kazanmasını istiyoruz.
O, dün Osaka'ya hareket etti.
Oyun ne kadar sürdü?
Oyunu izlerken heyecanlıydık.
- Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.
farka benziyor.
Oyun bitti.
Oyun heyecan verici oldu.
Oyunu ertelemek zorunda kalacağız.
Tom oyundaydı.
Zor bir maç olacak.
Bu oyun hilelidir.
Tom bu oyunu kazanacak.
Oyun saat kaçta başlar?
Biz bir hokey oyununa gittik.
Dün Giants' ların oyununu gördünüz mü?
Oyunu sadece 529 seyirci izledi.
O, muhtemelen oyunu kazanacak.
- Onun bu oyunu kazanması muhtemeldir.
- O, muhtemelen bu oyunu kazanır.
O, oyunu kazanacağından emin.
Bizim takım oyunu kazandı.
TV'de oyun izliyorum.
Oyunu izlemekten zevk aldım.
Oyunun heyecanlı olacağını düşünüyorum.
Yarın bir futbol maçım var.
- Maç hiç heyecan verici değildi.
- Oyun hiç heyecan verici değildi.
Beyzbol oyunu oynayalım.
- Oyun bir saat içinde başlayacak.
- Maç bir saat içinde başlayacak.
Oyun muhtemelen iptal edilecek.
Oyun çok ilginçti.
Biz hâlâ bu oyunu kazanabiliriz.
Tom başka bir oyun oynamak istedi.
Oyun ertelendi.
- Satranç oyunu oynayalım.
- Bir satranç oyunu oynayalım.
- Bu oyuna hile karıştı.
- Bu maça şike karıştı.
Maçta eğlendin mı? Kim kazandı?
Oyun nasıldı?
O iyi bir oyun oynar.
TV de basketbol oyunu izledim.
Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
Avustralya karşı olan dünkü maçı izledin mi?
Satranç oyununa ne dersin?
Takımımız ilk oyunu kaybetti.
Bu maçı kazanmak için her şeyi deneyeceğiz.
Dün beyzbol oynadık.
Oyun önümüzdeki haftaya kadar ertelendi.
Oyun gelecek haftaya kadar ertelendi.
Oyunu kazanabileceğimizi umuyorduk.
Biz oyunu izlerken keyif aldık.
Ne heyecanlı bir oyun!
Tom oyununda şike yaptı.
Biz maçı 3-2 kaybettik.
Maç golsüz bitti.
Oyun sona eriyordu.
Yağmur yağarsa, oyun iptal edilir.
Maçı birlikte izlemek ister misin?
- Futbol oyunu şu an yayında.
- Futbol maçı şu anda yayınlanıyor.
Oyun hâlâ oynanıyor.
Pazar günkü maç çok önemli olacak.
Oyun henüz bitmedi.
- Oyunun sonucu belirsiz.
- Oyunun sonucu şüpheli.
- Maçın sonucu kuşkulu.
Gelecek sefere oyunu kazanacağım.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
Futbol oyunu yarın.
Oyun başlasın.
O Boston'a gitti.
Hakem oyunu iki dakika içinde bitirecek.
Oyunu kaybettin.
Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.
Bildiğim kadarıyla, henüz gitmedi.
Tom, bir satranç oyununda Mary'ye meydan okudu.
Ben beyzbol maçına gitmekle ilgilenmiyorum.
Eğer yarın yağmur yağarsa oyun iptal edilecek.
Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.
Takım oyuna hazır.
Yağmur yağsa bile oyun oynanacak
Yağmur yağsa bile oyun oynanacak.
Oyun yarın öğleden sonra iki'de başlıyor.
Dün geceki oyun heyecan vericiydi.
Tom Mary ile oyuna gidebilir.
Maç 2.30'da başlar.