Examples of using "Guardato" in a sentence and their turkish translations:
Ne izledin?
Filmi izledin mi?
Maçı izledin mi?
Onu izledin mi?
Ben her yere baktım.
Her yere baktık.
Bakmadım.
Onlar onu dikkatle izledi
Onu dikkatlice izledim.
Herkes onu dikkatlice izledi.
İzlediğiniz için teşekkür ederim.
Tom nereye baktı?
Resme niçin bakmadın?
Bu gece televizyon izledin mi?
Dün kaç tane film izledin?
Masanın altına baktın mı?
Tom bakmamıştı bile.
Hiç sumo güreşi izledin mi?
Bugün hangi filmi izledin?
Bir belgesel izlemekteyim.
Bu sabah TV izledim.
Her yere baktın mı?
Sen bana baktın.
- Her yere baktık.
- Biz her yere baktık.
Tom'a baktım.
Onun ölmesini izledim.
Baktım.
Dün televizyon izledin mi?
Herkes baktı.
Onların hepsi baktılar.
Askere baktı
Tom sadece izledi.
Bakmadın.
Onlar seni dikkatle izledi.
Resme baktım.
Her yere baktım.
- Etrafıma bakındım.
- Etrafıma baktım.
O, aynada kendine bakmadı mı?
O, önerime bakmazdı.
- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
Dün gece TV izledim.
Dün TV seyretmedim.
Bunu birkaç kez izledik sonra
O, evin etrafına bakındı.
Dün gece bir İsveç filmi izledim.
Henüz bu kutunun içine bakmadım.
- Tom dün televizyon izledi.
- Tom, dün TV izledi.
Tom, Mary'ye bakmadı bile.
Onlarla birlikte bir film izledim.
Onunla birlikte bir film izledim.
Onunla birlikte bir film izledim.
Ona bakmıyordum.
Ben dolaba baktım.
Tom dışarıya baktı.
Aşağıya baktım.
Tom'un ölmesini izledim.
Bir belgesel izledim.
Adam bana baktı.
Çalışmak yerine TV izledim.
O bana baktı ve gülümsedi.
Tom içeriye baktı.
Tom endişeyle izledi.
Tom'a bakmadım.
Ben menüye baktım.
Ben filmi izledim.
Televizyonu izledikten sonra yatmaya gittim.
Tom etrafına bakındı.
Tom Mary'nin dans etmesini izledi.
O, yüzüme baktı.
Gönüllülerimiz fazlasıyla tatsız filmler izledi
İri ve parlak gözlerinin içine baktım
Televizyonda bir tenis maçı izledim.
X-files'ın 4.sezonunu izledim.
Tom asla bu şekilde bakmadı.
Onun gözlerine baktım.
Ödevimi bitirince televizyon izledim.
Tom bütün gündür televizyon izliyor.
Tom akşam yemeğini yerken TV izledi.
Bir İsveç filmi izledi.
O, pencereden dışarıya baktı.
Bitişik odayı inceledim.
Tom geçen hafta her gün haber izledi.
Genç adama utanarak baktı.
Herkes beni dikkatlice izledi.
Ben filmi izledim.
Esperanto altyazılı Ukraynaca filmler seyrettik.
Ben kutuya baktım.
Tom, Mary'nin gidişini izledi.
Tom ata baktı.
Tom, Mary'ye bakmadı.
Tom Fransızca alt yazılı bir Japon filmi izledi.
Tom mesaja baktı.
Tom Mary'nin yemesini izledi.