Examples of using "Fammi" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir sandviç yap.
Başkasını denememe izin ver.
Önce onunla konuşayım.
Bana bir örnek daha ver.
Lütfen dışarı çıkayım.
Resme bakmama izin verin.
Bana dövmeni göster.
Yeni adresinizi bana bildirin.
Bana bildir.
- Anlamamı sağla.
- Anlamama yardım et.
- Bitirmeme izin ver.
- Bitireyim.
- Konuşmama izin verin.
- Konuşayım.
İçeri girmeme izin ver.
Devam edeyim.
Bana sınav sonuçlarını bildir.
Bir bakayım.
Sana içecek bir şey alayım.
Herhangi bir yardıma ihtiyacın olursa bana bildir.
- Tekrar deneyeyim.
- Yine deneyeyim!
- Gene deneyeyim!
Bir şey bulursan beni ara.
Lütfen girmeme izin ver.
- Onun nasıl yapılacağını bana göster.
- Bunu nasıl yapacağımı bana göster.
Bana her şeyi göster.
Bana bir örnek ver.
Bir şey denememe izin ver.
Burada, deneyeyim.
Bana bir örnek ver.
- Bana on kopya oluşturun.
- Bana 10 kopya çıkarın.
- On nüsha istiyorum.
Bana bir seslen.
Bir göz atalım.
Programımı kontrol edeyim.
Beni idare et.
Bana göster.
Konuşmama izin ver.
- Bana parayı göster.
- Göster bana parayı.
Önce ben konuşayım.
Ne zaman eve döneceğini bana bildir.
Bana ayrıntıları bildirin.
Bir dakika düşüneyim.
Mağazaya gideyim.
Bana ne çevireceğimi göster.
Göz atmama izin ver.
Girmeme izin ver. Seninle konuşmak zorundayım.
Bana detayları alın.
Başka bir soru sormama izin ver.
Biriyle konuşayım.
Bana bir iyilik yap, yapar mısın?
Önce bunu bitireyim.
Bu tartışmayı açayım.
Bir kontrol edeyim.
Bana dün aldığın bebeği göster.
Bana neyi çevirmek istediğini göster.
Senin nefesini koklayayım.
Avukatımı aramama izin ver.
Hızlı bir duş alayım.
Kemanımı alayım.
Onun yerine gideyim.
Biletini kontrol edeyim.
Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
Bana başka bir kamera göster.
Düşüncenizi değiştirirseniz bana bildirin.
- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Onun nasıl yapılacağını bana gösterin, lütfen.
Lütfen bana ne istediğinizi bildirin.
Paketi aldığında bana bildir.
Tom'la konuşmaya çalışayım.
Ne yazdığına bakayım.
Onu yarın yapabilip yapamayacağını bana bildir.
Bana Ermenistan'daki resimlerini göster.
Herhangi bir değişiklik yapmam gerekip gerekmediğini bana bildir.
Bana bir iyilik yap ve onlarla konuş.
Bana bir iyilik yap ve Tom'la konuş.
Otobüs durağı yolunu göster bana.
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
Yapabileceğim bir şey olup olmadığını bana bildirin.
Allah aşkına beni buradan çıkarın.
Tom'un şu kitabına bir göz atayım.
Bu oyunu bitireyim.
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.
Paris'te çektiğiniz resimlere bir bakayım.
Bana başka bir saat göster.
Bana ev ödevini göster.
Bunu bir süre çiğne ve ne düşündüğünü bana bildir.
Bana bugünün gazetelerini göster.
Porto Riko'nun harita üzerinde nerede olduğunu bana göster.