Translation of "Limite" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Limite" in a sentence and their turkish translations:

- C'è un limite a tutto.
- A tutto c'è un limite.

Her şeye bir limit vardır.

- Non superare il limite di velocità.
- Non superate il limite di velocità.
- Non superi il limite di velocità.

Hız limitinin üzerinde gitme.

Il cielo è il limite.

Gökyüzü sınırdır.

C'è un limite di due bagagli per passeggero.

Her yolcu için iki parça bagaj limiti vardır.

- Non ci sono limiti.
- Non c'è alcun limite.

Sınır yok.

In Giappone un'altra specie è al limite della sopravvivenza.

Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.

Oltrepassi il limite quando interferisci nella vita degli animali.

Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.

Ignorò il limite di velocità e guidò molto velocemente.

Hız sınırını görmezden geldi ve çok hızlı sürdü.

Qual è il limite di velocità su questa strada?

Bu yolda hız sınırı nedir?

La tua auto ha superato il limite di velocità.

Arabanız hız limitini aştı.

Una scatola è uno schema, un limite per la vostra mente.

Kutu, zihniniz için sınırlardan yapılmış bir sistemdir.

CA: Rashad, vorrei rispettare il tuo limite ultimo dell'una in punto.

CA: Rashad, gitmek zorunda olduğun için sana saygı duyuyorum

Era fuori dalla tana, si muoveva vicino al limite della foresta.

Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.

In città, il limite di velocità è di 50 km/h.

- Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.