Examples of using "Gara" in a sentence and their turkish translations:
Atışıyorlar.
O, yarışmaya katılmak istiyor.
Yuko yarışa çok hızlı başladı.
Yarışta rüşvet yoluyla hile yapıldı.
Yarışı kazandın mı?
Tom yarışı rahat kazandı.
Mary yarıştan sonra bir buz banyosu yaptı.
- Ben yarışı bitirdim.
- Yarışı bitirdim.
Tom yarışı kazandı.
- O, yarışta beşinci geldi.
- O, yarışta beşinci oldu.
Tom yarışı kazanmayı beklemiyordu.
İngiltere, yarışı kazanacak.
Tom yarışta ikinci oldu.
- Yarışı yavaşça bitirdi.
- Yarışı yavaş yavaş bitirdi.
Yarışı dürüstlükle sürdürdüğünüzü biliyorum, ama sorun şu:
Yarışta elli tane katılımcı vardı.
Tom bir yarış kazanmadı.
Dil öğrenmek bir kısa mesafe yarışı değildir; o bir maratondur.
Onun yarışı kazandığı gerçek mi?
Tom muhtemelen yarışı kazanacak.
Tom yarışı kazanmayı ummuştu.
Tom yarışı kazanma şansı olduğunu düşündü.