Examples of using "Velocemente" in a sentence and their turkish translations:
Hızlı oldu.
Onlar hızlı konuşuyorlar.
Daha hızlı hareket et!
- Çabuk çalışmalısın.
- Çabuk çalışman gerekiyor.
O hızlı öğrenir.
Ben hızlı bir öğreniciyim.
Ben hızlı konuşurum.
O hızlı konuşur.
Hızlı çalışıyorum.
Çok hızlı konuşuyorsun.
- Daha hızlı gitmelisin.
- Daha hızlı gitmen gerekiyor.
- Daha hızlı gitmek zorundasın.
Çok hızlı konuşuyorsun.
Daha hızlı çalışmak zorundasın.
Çok hızlı yeme.
O çok hızlı konuşur.
Onlar çok hızlı konuşuyorlar.
Çok hızlı konuşuyorsun.
Ben hızlı yemem.
Hızlı koşabilir misin?
Hızlı konuşmam.
O hızlı öğrenir.
Onlar hızlı konuşuyorlar.
O hızlı konuşur.
Çabucak hazırlanın.
Onu çabucak yapın.
Tony hızlı koşabilir.
O çok hızlı oldu.
Bu çok hızlı oluyor.
Onların hepsi çok hızlı yüzmektedir.
O hızlı sürmeye devam etti.
Mümkün olduğunca çabuk gel.
Daha hızlı hareket edemez misin?
O çok hızlı koşuyor.
Daha hızlı çalışmalıyız.
- O hızlı koşabilir.
- Hızlı koşabiliyor.
Daha hızlı çalışmak zorundayız.
Tom çabuk sıkıldı.
Ben çabucak öğle yemeği yedim.
Pekâlâ, hemen temizleyelim.
Pekâlâ, hemen temizleyelim.
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Lynn hızlı koşar.
Bunu hızlıca sonlandıralım.
Hızlı hareket etmek zorunda kalacağız.
Tom hızla yürür.
Tom hızlı bir düşünürdür.
Tom hızlı konuşur.
Tom hızlı yiyor.
Tom hızlı yürüdü.
Tom hızlı çalışır.
O çok hızlı konuşur.
O oldukça hızlı konuşur.
Bir söz çabucak unutulur.
İşler hızlı oluyordu.
Ben hızlı hareket etmek zorunda olduğumu biliyordum.
O diğer bir öğrenci kadar hızlı hesaplar.
Çabucak buraya gel.
Tom çok hızlı yoruldu.
Soğuk algınlığımı çabucak atlattım.
Koko, hızla öğrenmeye devam etti.
O çok hızlı konuşur.
Tom daha hızlı yürümeye başladı.
O öğrenci için çok hızlı konuştu.
Tom çok hızlı koşar.
Tom çok hızlı yüzer.
İlaç çabuk etki eder mi?
Çabuk bana biraz su ver.
Johnny, çabuk buraya gel!
- Çok hızlı mı konuşuyorum?
- Çok mu hızlı konuşuyorum?
Tom çok hızlı araç kullanır.
Buradan çabuk çıkalım.
Tom oldukça hızlı yüzer.
Tom çok hızlı yer.
Tom hızlı çalışıyor.
Tom hızlı kırlaşıyor.
Tom çabuk sıkılır.
- Jack hızlı araba sürmez.
- Jack hızlı sürmez.
Çabucak sıkıldım.
Tom bunu hızlı yapar.
Çok hızlı oldu.
Tom onu senden daha hızlı yapar.
Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim.
Elbiselerini nasıl bu kadar çabuk değiştiriyorsun?
Taksi şoförüne daha hızlı sürmesini söyle.
Yuko yarışa çok hızlı başladı.
Buraya elimden geldiğince çabuk geldim.
Daha sıcak olursa ve daha hızlı dönerse,
Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde
Naoko hızlı çalışabilir.
O, aceleyle gitti.
Her şey çok hızlı gidiyor.
Kötü haber çabuk yayılır.
Çok çabuk geldik değil mi?
Tom, çok çabuk büyüdün.
Tom hızlı yemeyi seviyor.
Hayat oldukça çabuk geçiyor.
Her şey çok hızlı oldu.
Zaman çok hızlı geçer.