Examples of using "Fianco" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yan yana yürüdüler.
Ben sizin tarafınızdayım.
Sen bir baş belasısın.
- Keşke senin yanında olsam!
- Keşke yanıbaşında olsaydım.
O onun tarafında.
yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,
- Senin yanına oturabilir miyim?
- Senin yanında oturabilir miyim?
Onun yan tarafında bir ağrısı var.
- Keşke senin yanında olsam!
- Keşke yanıbaşında olsaydım.
Ben onun yanında yürüyorum.
Ben onun yanında oturdum.
Senin yerin benim yanımda.
Yan tarafımda hafif bir ağrı var.
Yan tarafımda bir ağrı var.
Onun yanında oturmak istemiyorum.
Onun yanında oturmak istemiyorum.
Ben onun yanında oturdum.
Tom onun yan tarafında bir ağrı ile uyandı.
Yanıma oturduklarında
Benim tarafımda olmana ihtiyacım var.
O, erkek kardeşinin yanında oturuyordu.
Yataklarının yanında bir telefonları var.
Jack'in yanında oturan güzel kız kim?
O benim bitişiğimde yaşıyor.
Ama o, uçakta senin yanında oturuyor muydu?
Yanınıza oturmamın sakıncası var mı?
Onu yanında oturuyordum.
Ben Tom'un yanına oturdum.
O, yanıma oturdu.
Onun yanına oturdum.
O benim yanımda oturuyordu.
Sık sık benim yanıma oturur ve müzik dinler.
Tom bir kilisenin yanında yaşıyor.
Oyuncakçı dükkanına bitişik yaşıyorum.
Soult, düşmanı kafasını karıştıran bir yandan saldırı başlattı.
Tom yanında Mary olmadan yaşamayı düşünemiyor.
Onların yanında oturmak istemiyorum.
Onların, yataklarının yanında bir telefonları vardır.
Benim yanımda oturmaya gelmelisin?
- Kuzenlerim plaja yakın yaşıyorlar.
- Kuzenlerim sahile yakın yaşıyorlar.
Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.
Tom yanıma oturdu.
Banka postanenin yanındadır.
Mary Tom'un yanında oturdu.
Tom, Mary'nin yanına oturdu.
Tom yanımıza oturdu.
Neden burada yanımda oturmuyorsun?
Evimin yanında bir kilise var.
Onun yanında oturmuyorum.
Tom yanımda oturmak istemiyordu.
Elçilik, yargıtayın yanında yer almaktadır.
Ancak, Bautzen'de düşmanın kanadına düşme planı ters gitti.
Sol kanatta Mareşal Macdonald liderliğinde Onuncu Kolordu, büyük Prusya birliği ile…
Tom Mary'nin hemen yanında duruyor.
Tom Mary'nin yanına oturmak istemedi.
Masam Tom'unkinin yanında.
- Tom'un masası Mary'ninkinin yanındadır.
- Tom'un masası Mary'ninkinin yanında.
Bir bebek dişine bitişik bir yetişkin dişi geldi.
Onun yanında oturmuyorum.
O bizim bitişiğimizde yaşıyor.