Examples of using "Cameriera" in a sentence and their turkish translations:
Mary bir garsondu.
Mary bir garson.
Dan, Linda'nın garsona bağırdığını duydu.
Geçinmek için garsonluk yapıyor.
O doğru. Japoncadaki "uetoresu" İngilizcede hem "waitress" hem de "weightless" sözcüklerinin karşılığıdır. Ancak "waitress" daha yaygın bir anlamdır.
Bu senin garson ünüforman.
Tom garsona çok kaba davrandı.
Mary yerel bir kafede bir garson olarak çalışıyor.
Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı, ama onu pek sevmiyordum.