Examples of using "Dan" in a sentence and their turkish translations:
Ben Dan'ı ziyaret ettim.
Dan akşam yemeği yedi mi?
Onlar Dan'ı görüyorlar.
Dan hapsi boyladı.
Dan kendini boğmaya çalıştı.
- Dan Linda'yı öldürmek istedi.
- Dan Linda'yı öldürmeyi arzu etti.
Dan bir cep telefonu kullanmadı.
Dan ondan bahsetmedi.
Dan oksijensiz kalmaktan öldü.
Dan, Linda'nın gitmesine izin verdi.
Dan Linda'yı kasten öldürmedi.
Linda, Dan'i baştan çıkarmaya çalıştı.
Dan bir silah sesi duydu.
Dan Linda'yı parasız bıraktı.
- Dan kilisede Linda'ya rastladı.
- Dan kilisede Linda'yla karşılaştı.
Dan Linda'yı geri istiyor.
Dan kilisede tutuklandı.
Dan yeni bir bilgisayar satın aldı.
Şimdi Dan bir bakandır.
Dan birkaç gün burada kalacak.
Dan bir sürü çocuk istedi.
Dan güzel bir dairede yaşadı.
- Dan bulunduğu yer hakkında yalan söyledi.
- Dan nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
Dan gelmedi ki.
Dan o kalede doğdu.
- Dan ölmeyi hak etmedi.
- Dan ölmeye layık değildi.
Dan kendi başına Esperanto öğrendi.
Dan nehre doğru sürdü.
Dan, Linda'ya hakaret etmeye devam etti.
Dan çekici bir kamyon çağırdı.
Dan iftira nedeniyle Linda'ya dava açtı.
Dan ve Linda yazı birlikte geçirdiler.
Dan kanıtı yok etmeye çalıştı.
Dan eldiven giymeyi unuttu.
Dan asla pes etmez.
Dan hala kayıp.
Dan anaokulundan beri Linda'yı tanır.
Dan bir dilbilimci.
Dan seni gözleyecek.
Dan bile şaşırmıştı.
Dan televizyondaydı.
Dan şimdi polis tarafından aranıyor.
Dan mutfağı temizlemedi bile.
Dan telefonla bile aramadı.
Dan İspanyolca bile çalışmadı.
Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.
Dan, Linda'nın kız kardeşiyle temas kurdu.
Dan Linda'dan bir çağrı daha aldı.
Dan Linda'nın ellerini bağladı.
Dan, Linda ile esrar içti.
Dan Linda ile harika bir zaman geçirdi.
Dan Matt ve Linda'nın tartıştığını duydu.
Dan Linda'nın cenaze törenine katıldı.
Dan kasabayı terk etmeye karar verdi.
Dan Linda'nın erkek kardeşi Matt'ı dövdü.
Dan, Linda yüzünden kovuldu.
Dan kovulamaz.
Dan hep cümlelerle katkıda bulunacak.
Dan'in mükemmel bir alibisi vardı.
Dan, Linda ile gitmek istedi.
Dan bundan pişman olacak.
Dan, Linda'nın masumiyetine inanıyordu.
Dan Linda için mutluydu.
Dan araba kazasında hayatta kaldı.
Dan ve Linda ikizler.
Dan'in filmlerini seviyorum.
Dan, Linda'yı aramak niyetinde bile değildi.
Dan, Linda'dan özür bile dilemedi.
Dan ve Linda bir restorana gitti.
Dan, Linda'yı zinayı bildirmesi için teşvik etti.
Dan kemanını okulda bıraktı.
Dan, Linda için hızlıca bir yemek hazırladı.
Dan, Linda ile olan ilişkisi hakkında konuştu.
Dan, Matt ve Linda'yı akşam yemeğine davet etti.
Dan, Linda'nın akşam yemeği davetini kabul etti.
Dan garson kızlardan birine yardım etti.
Dan dünyayı dolaşmaya karar verdi.
Dan bir arabulucu ile konuşmayı kabul etti.
Dan, Linda'ya aşık olduğunu anladı.
Dan kaza hakkında polis tarafından sorgulandı.
- Dan'in bu sitede bir sürü arkadaşı var.
- Dan'in bu sitede birçok arkadaşı var.
Dan iznimi bile istemedi.
Dan, Linda'nın garsona bağırdığını duydu.
Dan planı mahvettiği için Linda'yı kovdu.
Dan karakoldan kaçmaya çalıştı.
Dan, Nevada'da bir dönüm arazi satın aldı.
Herkes Dan'ın küstahça tavrından nefret ediyor.
Dan ve Linda'nın başı dertte.
Tatoeba'nın en iyisi Dan'dır.
Bu yer Dan olmadan ne olurdu?
Dan asla bu okulu bırakmayacak.
Dan ünlü bir şair olmayı diledi.
Dan, Linda'nın kocasıdır.
Dan son derece sert bir adamdı.
Dan artık Linda'yı görmek istemiyor.
Dan gelecek hafta Linda'yı arayacak.
Dan, Londra'ya doğru yöneldi.
Dan'in silahı kayıptı.
Dan'in önsezisi doğru idi.
Dan çok şefkatli bir babaydı.