Examples of using "Americana" in a sentence and their turkish translations:
- O bir Amerikalı.
- O, bir Amerikalıdır.
- O, Amerikalı.
- O, Amerikan Tarihi eğitimini yapıyor.
- O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.
Bir Amerikalı gibi görünmüyor.
- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.
Amerikan büyükelçiliği nerede?
Lucy, Amerikalıdır.
- Ben Amerikanım.
- Ben Amerikalıyım.
- Amerikalıyım.
- O, Amerikan büyük elçiliğinde diplomattır.
- O, Amerikan elçiliğinde görevli bir diplomat.
Annesi Amerikalı.
- Burası Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan elçiliği.
O kız öğrenci Amerikalıdır.
Amerikan vatandaşılar.
Onlar Amerikan uyruklu mu?
Bu araba tam bir Amerikalı.
- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.
Büyük bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.
Amerikalı mısınız?
Sen Amerikalısın.
Tom bir Amerikan şirketi için çalışır.
Apple bir Amerikan şirketidir.
Sue Amerikalı bir öğrenci.
Amerikan vatandaşı değiller.
Amerikan uyruklu değiller mi?
Leyla, Arapça konuştu ama Amerikalıydı.
Amerikan günlük yaşamını öğrenmek istiyorum.
Lord Ashburton'ın Amerikalı bir eşi vardı.
İç Savaşın ne zaman başladığını merak ediyorum.
bunu başkanlık makamında dile getiren
Amerikan bayrağında elli yıldız var.
Susan, Amerikan tarihi bölümünde okuyor.
Amerikan kültüründe konuşma altındır.
Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
New York Amerika'da borsanın merkezidir.
Ben bir Amerikan vatandaşıyım.
15 sene önce devlete ait büyük bir İtalyan petrol şirketine katılmak için
Sinirlendiğinde acı ve baharatlı bir Latin misin?
Amerika'nın batı kıyısından aşağıya 5.000 kilometrelik göç yolundalar.
Onun İngilizce konuştuğunu duysaydın onu bir Amerikalı sanırdın.
Merhaba. Benim adım John Reindle. Prag'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde çalışıyorum.
Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.
Disney filmleri toplumun bir Amerikan vizyonudur.
Ben bir Amerikalı olarak, Lincoln'a hayranım.
Amerikan tarihinin ilk zamanlarında, siyahlar kölelik yaşadı.
Bu Japon nezaketi ve Amerikan nezaketi arasındaki farktan kaynaklanmaktadır..
Amerikan tarihinin çoğunda, eğer işten çıkarıldıysanız, çok fazla seçeneğiniz yoktu.
Amerikan halkı söyler: "Ben yürüyorum, okumuyorum."
birkaç hafta içinde işten çıkardı.
Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.